Sayın “Gönül Yolcusu”,
25.4.2011 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bu yazdıkların tamamen çevrenin negatif etkileriyle ortaya çıkmış. Bırak çevreyi, bırak şunu bunu. Hayatın güzelliklerini yudum yudum iç. Güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel bir dünyada yaşıyoruz. Yanımız, yöremiz, hep güzelliklerle dolu. Neden onları görmüyoruz? Şu dünyaya o kadar büyük insan gelmiş ki büyük Peygamberler, büyük veliler, fikir adamları, müzisyenler, şairler, ressamlar, yazarlar... Ne olur gönül kapımızı biraz bu güzelliklere açalım. Onları özümlemeye çalışalım. Bir Beethooven’in 9. Senfonisi insanı bütün bedbinliklerinden, karamsarlıklardan sıyırabilir. Bir Leonardo De Vinci’nin Mona Lisa tablosu bir ömür boyu insana her gün yeni güzellikler getirebilir. Ortaokulda talebeydim. Resim hocamız Sema Hanım her derste bize büyük ressamları tanıtırdı. Onların reprodüksiyonlarını gösterirdi. Bir derste Mona Lisa’yı getirdi. O günden beri o tabloya her gün bakar, onda yepyeni güzellikler görürüm.
Değerli yavrum, bir Yunus, bir Mevlana varken, bir Mısri Niyazi varken bedbinlik olur mu hiç? Var gücümüzle o okyanuslara açılalım. Mesela bir Özdemir Asaf’ın şiirleri sana yepyeni dünyalar kazandırabilir. Haydi yavrum, bu karamsarlığı bırakalım. Yeryüzündeki bir kum tanesinden gökyüzündeki samanyoluna kadar bütün mevcudatı insanıyla, hayvanıyla, bitkisiyle, eşyasıyla Muhammedi bir aşkla kucaklayalım ve sadece sevelim. Göreceksin hayat ne kadar olağanüstü...
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
"Aşk gelicek, cümle eksikler biter" Yazan "Gönül Yolcusu"
Cvp: "Aşk gelicek, cümle eksikler biter" Yazan Sabri Tandoğan