Sevgili Büyüğüm, Kıymetli Dostlar,
En güzel dileklerle sizleri selamlıyor ve Sayın Büyüğümüzün sohbetlerinden yeni bir demeti sunuyorum.
Hayırlı günler dileğiyle.
Çiğdem Seçkin Gürel
SAYIN BÜYÜĞÜMÜZ SABRİ TANDOĞAN’IN GÖNÜL SOHBETLERİNDEN NOTLAR-24
KONU: HUZUR ÜZERİNE
9 Ekim 1999 Cumartesi
Sabri Tandoğan
İnsanlar günümüzde iç dünyalarında kaybettikleri huzuru, parada, mevkide, servette arıyorlar. Oysa huzur Allah (cc)’la beraber olmaktır.
Türkiye’de tüketilen içki oranı gün geçtikte artıyor. Hayatımızı iyilikler, güzelliklerle harcayacak yerde olur olmaz şeylerle geçirerek zaman kaybediyoruz.
Yıllardır içim daraldığı zaman Paşa dedeyi hatırlarım. Onun misafirlere gösterdiği ince nezaketi, saygıyı, zarafeti düşünürüm. Beş yaşındaki bir çocuğu dahi ayırmadan diğer bütün misafirler gibi saygıyla ayağa kalkışıyla gösterdiği kibarlığı. Onun bu davranışı bana pek çok güzelliklerin özünün özünün özü gibi gelir.
Mevlana’dan Rubailer kitabını çeviren Mithat Bahari Bey’i de tanımak için ziyaretine gitmiştim. Talebesi Seniha Bedri Hanım’ın evinde dinleniyordu. Kendisi sohbetten sonra istirahate çekildiği zaman Seniha Hanım’a Hocasıyla ilgili bir şikayeti olup olmadığını sorduğumda “Evet,” dedi, “bir şikayetim var: Ne zaman hatalarımı, kusurlarımı sorsam: “Aman efendim, hata da bizde, kusur da bizde, noksanlık da bizde diye cevap veriyor, kusurlarımı, noksanlarımı bulup düzeltemiyorum.” Sonra bu cevabı yıllarca düşündüm. Bence hayatta mutlu olamayışlarımızın sebebi bu asil cevapta, ondaki güzelliği göremeyişimizdedir.
SABRİ TANDOĞAN