Sayın “Meraklı”,
20.5.2011 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, kusura bakma, hiç mi hiç hayatı anlamamışsın. Öyle bir toplumda yaşıyoruz ki yanımız yöremiz hep “orospu çocukları”yla dolu. Son olarak bu kelimeyi dört beş gün önce aldığımız bir mailde kullanmıştım. Veteriner olduğunu söyleyen bir hanımefendi, erkek arkadaşından sekiz yıldır akla hayale gelmeyen, hafsalaya sığmayan kötü, kaba, iğrenç, tiksindirici, korkunç kelimelerinin hiçbiriyle izah edilemeyecek kadar kötü muammele gördüğünü, türlü sahtekarlıklarla kullanıldığını anlatıyordu. Şimdi bu herife orospu çocuğu demeyeceksin de hangi kelimeyi kullanacaksın? Lütfen bana öğretir misin? Sizin gibi realiteden uzak, hayaller içinde yaşayan bazı kimseler bana kibarlık, nezaket dersi vermeye kalkıyorlar. Evet, haklılar, gerektiği zaman dünyanın en hassas, en zarif, en kibar, en ince insanı olmak gerek. Ama hayat realitesi içinde öyle insanlar var ki onlara başka türlü nasıl hitap edebilirsiniz? Yaptıkları edep dışı, ahlak dışı, insanlık dışı, hayat dışı, varoluş dışı korkunç hareketleri başka nasıl anlatabilirsiniz? Lütfen realist olalım. Çevremizdeki olup bitenlere objektif bir gözle, tarafsız olarak bakalım. Öyle akıl, hafsala almaz davranışlar, yaşantılar görüyoruz ki bunları nasıl izah edebiliriz? Büyük bir evliya olan Rahmetli Babannem böyleleri için “Yavrum, derdi, “kış kışlığını, puşt puştlluğunu yapacak.” Tabi siz çıkırıldım hanımefendiler, çıkırıldım beyefendiler bunu da eleştireceksiniz. Çünkü sizlerin etrafı hep meleklerle dolu. Mübarek olsun.
Ne diyeyim, Allah böylelerinin karşısına öyle bir orospu çocuğu çıkarsın ki yandım Allah diye feryad etsinler, aynı kelimeyi kendileri kullansınlar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan