Aziz Büyüğüm, Çok Değerli Gönül Dostları,

Hepinizi en kalbi dualarla selamlıyor, bütün günlerinizin sağlık, huzur, mutluluk ve esenlikler içinde sevdiklerinizle birlikte geçiyor olmasını diliyorum. Bugün de yine sizlerle yıllar öncesinde not alınmış Sayın Büyüğümüze ait bir TV sohbetinden notları paylaşırken saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Çiğdem Seçkin Gürel

SAYIN BÜYÜĞÜMÜZ SABRİ TANDOĞAN’IN GÖNÜL SOHBETLERİNDEN NOTLAR-30

KONU:  CİNSELLİK                     

27 Kasım 1999 Cumartesi

Sabri Tandoğan

İnsan hayatında cinselliğin yeri sınırlıdır. İnsanın her gün kendi kendini aşması için, en güzele koşması için verilmiş bir enerjisi vardır. Ama bu enerjinin tamamını cinsellik için harcamak ne büyük bir yanlışlıktır. Biz bu  dünyaya tabiatın sırlarını çözmeye geldik, güzelliklerini görmeye, bulmaya geldik, tekamül etmeye, varoluşun sırlarını çözmeye, Allah’ı bulmaya geldik. Sadece cinsellik insanı küçültür, alçaltır. İnsan tabi eşiyle güzel anlar da yaşamak ister, neslinin devamını ister. Tabi bunlar da yerine göre güzel ama biz bu dünyaya sadece eğlenmeye, zevk almaya gelmedik ki...

Kalbimizi ve kafamızı temiz tutabilmek için olur olmaz şeyleri okumaktan, izlemekten kaçınmalıyız. İş TV’yi kapatmakla bitmez. Çünkü bu görüntüler insanın şuur altına yerleşir ve birgün insanın karşısına çıkar, onu rahatsız eder. Bir gün bir konferansımdan sonra bir hanım yanıma geldi, siz böyle söylüyorsunuz ancak, ben porno film izlemeyi seviyorum. Sonra televizyonu kapatıyorum, hiç de bir rahatsızlık duymuyorum.” dedi. İşte bu çok yanlış bir düşünce efendim. O an için böyle görünebilir ama aslında o görüntüler hafızadan silinmiyor ve en olmayacak bir zamanda insanın karşısına çıkıyor ve onu yüz kızartıcı bir duruma düşürüyor.

Bir Hadis-i Şeriflerinde Resullullah (SAV) Efendimiz, “Allahım (cc) Beni bir an, bir andan da kısa bir zaman nefsimin eline bırakma” buyuruyor. Bu üzerine çok düşünülmesi gereken, çok ibret verici bir sözdür.

Porno yayınlar yapan, yayınlayan kimselerin asıl niyeti insanların cinsel duygularını sömürerek onların üzerinden büyük servetler kazanmaktır. Ama acaba o paraları güle güle yiyebilirler mi? Acaba çocuklarından yarın bir saygısız davranış görürlerse, tekme tokat dayak yerlerse bunun gerçek sebebini arayıp bulabilirler mi? Ben onlara vaktiyle haram yedirmiştim diye düşünebilirler mi?

Bunun yanısıra arkadaşlarımıza da çok dikkat etmeliyiz. Kötü arkadaşın insana vereceği zararı hiç kimse veremez. Oysa insan birkaç hatta bir tek Hadis-i Şerifi hayatında tam mânâsıyla uygulayabilse bu onun hayatını güzelleştirmeye yeter. Mesela “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadis-i Şerifi buna ne güzel bir örnektir. Allah cümlemize bu Hadislerdeki mânâyı en güzel şekilde idrak ederek uygulayabilmeyi nasip etsin.

SABRİ TANDOĞAN