Sayın Begüm Hanım,
17.6.2011 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, tereddütlerinde haklısın. Her gün öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki allak bullak olmamak imkansız. Hele evlilik gibi dünyanın en hassas, en ince noktasında tereddütlerimiz ister istemez oluşuyor. Nice genç kız var ki senin ıstırabını yaşıyor. Ama nice erkek var ki inan bana onlar da aynı dramın içindeler. Ama şurası muhakkak ki Allah iyi insanları iyi insanlar nasip ediyor. Çocuk yaşından itibaren hep mutlu bir yuva kurmanın özlemi içinde yaşadım. Biliyordum ki insan ne ekerse onu biçer. Temiz, çok temiz bir hayat yaşadım. Okuduğum üniversiteler bitti, askerliğim bitti, stajım bitti, birçok yere müracaat ettim. O sıralar yirmi yedi mayıs ihtilali olmuştu. Hiçbir müessesse personel alamıyordu ve müracaatlara olumsuz cevap veriyorlardı. Bir sabah gazeteye bakarken bir ilan gördüm. Danıştay’a imtihanla tetkik hakimi alınacaktı. Hemen müracaat ettim. Üç gün sonra imtihan oldu. Müracaat eden yüzlerce insan arasında imtihanı birincilikle kazandım. Görevime başladım. Genel sekreterlikte ikinci dairede çalışacaksın, dediler. Gittim, Besmeleyle kapıyı açtım, burası on altı kişinin oturduğu büyük bir salondu. Tam kapının karşısında Rana Hanım oturuyordu. Üzerinde yakası siyah kadife olan gri bir tayyör vardı. Tayyörün içinde balıkçı yakalı bir kazak giymiş olan Rana Hanım bir melek gibi oturuyordu. Birden içimden bir ses “İşte,” dedi, “senin evleneceğin insan bu hanımefendi.” Ve bir yıl sonra Rana Hanımla evlendik. Kırk dört yıl evli kaldık. O çağın en muhteşem evliliği oldu. Kırk dört yıl içinde bir kere birbirimize kırılmadık. Birbirimize hep saygılı olduk. Bir kraliçenin huzurunda imiş gibi bir kere dahi Rana’nın huzurunda ayak ayak üstüne atarak oturmadım. Sanki o kırk dört yıl bir masal, bir rüya hayatı yaşattı. 2006 yılında Hakka göçtü. Bugün de hep halen beraberiz. Bazen gördüğüm insanlara Rana diye sesleniyorum. Onu çağırıyorum.
Değerli yavrum, dua etmemi istiyorsun. Hay hay, memnuniyetle. Ama bir de evleneceğin insanları bana bir göstersen. Onlarla tanışsam. Hayatta öyle durumlar oluyor ki sadece dua yetmiyor. Ne demek istediğimi anlıyorsun. Hatta daha önce seninle bir görüşmem lazım. Eş seçiminde nelere dikkat ediyorsun, kriterlerin nedir, bilmem lazım. Acaba doğru seçim yapacak bir bakış açısına sahip misin.
İşte böyle yavrum. Söyleyeceklerim bu kadar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Dünyanın en hassas, en nazik işi: Eş seçimi Yazan Begüm
Cvp: Dünyanın en hassas, en nazik işi: Eş seçimi Yazan Sabri Tandoğan