Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Çiğdem Seçkin Gürel Hanım'dan aldığımız sunum: Zamana Saygı
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 6/26/2011 4:02:32 AM


 


 


Çok Sevgili Büyüğüm, Çok Değerli Dostlar,


 


Çok iyi olmanız dileğiyle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.


 


Sayın Büyüğümüzün çok önem verdiği bir konu olan zamana saygı konusu ile ilgili yıllar önceki bir sohbetinden tutulan sohbet notlarını bugün paylaşmak kısmet oluyor.


 


Zamanını en güzel şekilde her anının hakkını vererek değerlendirenlerden olmak dileği esenlik dolu, sağlıklı, huzurlu en güzel günleri diliyorum.


 


 


 


 


Çiğdem Seçkin Gürel


 


 


SAYIN BÜYÜĞÜMÜZ SABRİ TANDOĞAN’IN GÖNÜL SOHBETLERİNDEN NOTLAR-32


 


 


KONU:  ZAMANA SAYGI                                                                                            


 4 Aralık 1999 Cumartesi


Sabri Tandoğan


Zamana saygı çok önemlidir. Zaman öyle çabuk geçiyor ki... Celal Bayar’a doğum gününde sorarlar, “Efendim, bunca yılı geride bıraktınız, ne düşünüyorsunuz?” derler, Celal Bayar da “O uzun yıllar geriye bakınca bana sanki bir anmış gibi geliyor.” der. Resullullah (SAV) Efendimiz “İki günü birbirine eşit olan zarardadır” buyuruyorlar. Bir işi ertelemekle hiçbir yere varamayız. Bir işi yapmak için en uygun zaman, içinde bulunulan andır. Resullullah (SAV) Efendimiz “Bir kimseyi seviyorsanız onu hemen söyleyin, yarına bırakmayın” buyurmuştur. Hayatta her şey anı anına gidiyor.


Gelmiş geçmiş bütün büyük, iz bırakmış insanların hayatlarını inceleyin, hepsinin de zamanlarını çok iyi değerlendiren kimseler olduğunu görürsünüz. Bir dergide okudum. Birisi şirketine genel müdür arıyor. Gazeteye ilan veriyor. Yönetim kurulu uzun elemelerden sonra bir genci işe alıyor. Ancak şirketin patronu “İşe başlamadan önce yarın sabah beni görsün.” diyor. Genç de bir gün önce  başarısını kutlamak için arkadaşlarıyla dışarıda eğleniyor, eve geç geliyor, ayakkabılarının çamurunu silemeden uyuyakalıyor. Sabahleyin geceki yorgunluğun etkisiyle vaktinde uyanamayınca apar topar hazırlanıp patronun istediği saat ucu ucuna yetişip kapısını çalıyor. Patron genci daha  görür görmez hiç konuşmadan işe almaktan vazgeçiyor. Çünkü gencin ayakkabıları çamur içinde. Böylece o çok önemli işi kaybediyor. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir örnek. İşte bu nedenle insan küçük yaştan itibaren bazı şeyleri öğrenerek büyümeli, her şey zamanında olmalı.


SABRİ TANDOĞAN

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]