Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,
13.12.2006 tarihli mailinizi aldım. Baştan sona nefesim kesilerek okudum. Mutluluğun sırrını ne güzel açıklamışsınız. Hale rıza göstermeyen hiçbir zaman güzel yarınlara ulaşamıyor. Önemli olan ne mal, ne mülk, ne mevki, ne makam. Önemli olan sadece anın güzelliğini yaşayabilmek. Tasavvufta ibn-ül vakt diye, “zamanın çocuğu” diye bir kavram vardır. Yani dünle oyalanmayan, yarınla avunmayan ama bugünü tadını çıkararak yaşayan, bugünün kıymetini bilen. Hepimiz Ramazanda sık sık söylenen bir ilahiyi duymuşuzdur
“Dem bu demdir, dem bu demdir, dem bu dem”
Hayatta herşey anın güzelliği içinde gizli. Bir sohbette bana sormuşlardı, “Bir kadınla bir erkek arasındaki aşkın samimiyet ve gerçeklik derecesi anlaşılabilir mi?” diye. Cevap vermiştim “Eğer parantezler açılmıyorsa, keşkeler gelmiyorsa o gerçek bir aşktır”. Parantez açıp “keşke şöyle olsaydı, keşke böyle olsaydı diye sıraladığımız zaman sadece karşımızdakini değil kendimizi de aldatmış oluruz. Bu çok ince bir kültürdür. Mutluluk kavramı da öyle. Teslimiyet olmadan, rıza hali olmadan anın güzelliği yaşanamaz ki...Bizler, kabul edelim ki çoğumuz bir sanal alemde yaşıyoruz. Sanal alemlerde ne huzur olur, ne mutluluk. Sadece insanlar hem kendilerini, hem başkalarını aldatırlar. Ve bu oyun böylece sürer gider. Ne acı, ne yazık. Size selam, sevgi ve saygılarımı sunuyor, yeni maillerinizi bekliyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Başarı ve Mutluluk Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: Başarı ve Mutluluk Yazan Sabri Tandoğan