Sayın Süheyla Hanım,
30.7.2011 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, çocuk terbiyesinde yapılacak en büyük yanlışlardan birini yapıyorsunuz. Çocuk iki farklı etki altında kalınca ne yapacağını şaşırıyor ve bu onu karamsarlığa götürüyor. Lütfen bu işi biriniz üstlensin. İstekler yalnız ondan gelsin. Ama daha önce anne, baba, çocuklarından ne isteyecekleri hususunda birbirleriyle görüşerek bir fikre ulaşsınlar. Sonra bir kişi o çocukla dialog kursun ve bu dialog Kur’an-ı Keriym üslûbuyla olsun. Hani Cenab-ı Hak Hz. Musa’yı firavunu Hakka döndürmekle vazifeli kılar ve Buyurur ki “Firavunla konuşurken yumuşak ve tatlı söyle.” Bu ilahi buyruk aslında bütün hayatımıza hakim olmalıdır. Kiminle konuşursak konuşalım, daima yumuşa ve tatlı söyleyelim. Hani bir atasözü vardır: “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” derler. Anne, baba evladı ile konuşurken son derece saygılı, edepli ve hürmetkâr olmalıdır. Japonlar çocuklarıyla konuşurken ona bir imparatora gösterilen saygıyı, edebi ve inceliği gösterirler ama kesinlikle çocuklarını şımartmazlar. Bilirler ki bir çocuğa yapılacak en büyük kötülük onu şımartmaktır.
Değerli yavrum, tereddütlerini hiç çekinmeden yaz. Hayatta olduğum sürece Allah’ın izni ile sana yardımcı olmaya çalışırım.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Ya Musa firavunla konuşurken yumuşak ve tatlı söyle” Ayet-i Kerime Yazan Süheyla
Cvp: “Ya Musa firavunla konuşurken yumuşak ve tatlı söyle” Ayet-i Kerime Yazan Sabri Tandoğan