Sayın Fatmagül Hanım,
14.12.2006 tarihli mailinizi aldım. Kıymetli yavrum, yine güzelliklerden bir demet yapıp bize sunuyorsun, sağol, varol. Allah razı olsun. Allah o kadar güzel bir dünya yaratmış ki ben bu dünyanın cennetin bir benzeri olduğuna inanıyorum. Evet, ne yana bakarsak bakalım Allah’ın vechi orada. Her zerrede ayrı bir güzellik, ayrı bir ihtişam. İnsanın değil yüzlerce binlerce yıllık ömrü olsa bu güzelliklere doyamaz. Yunus Emre’nin şiirlerinde gözlerden kaçan bir kavram var “Her biriyle bile olmak”. Evet, mühim olan kainattaki her zerre ile (insan, hayvan, bitki, eşya ve cemadat) bir ve beraber olabilmek, onu içinde duyabilmek, hissedebilmek, bağrına basabilmek. “Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm”. Yunus kim, Yunus’ta tecelli eden kim, Yunus’ta zahir olan kim, bunları bilmeden, bunları hissetmeden yaşamak acı bir ıstıraptan başka nedir? Hayata bakabilmek, sonra “Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden” diyebilmek, “Sevdiğimi demez isem sevgi derdi boğar beni” diyebilmek. Bütün kainatı kucaklayabilmek, her biriyle bile olabilmek. Ama bütün bunların yolu, bütün bu güzellikler bir tek şeyden geçiyor: Önce şükredebilmek, edeple başımızı öne eğerek tevazu zırhının içine girebilmek. Ben demeden sen demenin sırrına erebilmek.
Allah cümlemize nasib etsin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :