Sayın “Gönül Yolcusu”,

9.8.2011 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, yaptığın her işi özenle, itina ile, aşka yapacaksın. Her an dünyaya yeniden doğacaksın. Her anın çevrendeki güzellikleri algılamkla geçecek. Tabir caizse bir güzellik avcısı olacaksın. Fransızların en büyük şairi Boudler’e sormuşlar, “Bu dünyada,” demişler, “sizi en çok ne etkiledi?” “Bulutlar” demiş. “küçük bir çocuktum, camın önünde bulutların güzelliğini seyrederdim. Bugün şu yaşa geldim, hala bulutlara aşığım. O güzelliklere doyamıyorum.” İşte böyle yavrum. Yazar Vedat Günyol’a sormular: “Efendim, siz emekli bir öğretmensiniz, elinize çok az bir para geçiyor. Başka bir geliriniz yok. Herhalde çok bunalıyorsunuzdur.” Vedat Günyol “Hayır” demiş, “kapımın önündeki bir ağaç ve Türkçenin güzelliği benim mutlu olmama yetiyor.” İşte böyle yavrum. Kur’an-ı Keriym’de “Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır.” Buyruluyor. Sen de bir güzellik avcısı olup her an, her yerde yepyeni güzellikler yaşayacaksın.

Bütün bunların yapılabilmesi için önce Allah’ın verdiği her nimete her an şükretmek lazım. Sana bir şey söyleyeyim mi, sen elindeki nimetlerin farkında değilsin. Onun için de şükrün yok. Şükür olmayınca da hiçbir güzellik yaşanamaz.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :