Sayın Ayşe Doğrusöz,

15.12.2006 tarihli mailinizi aldım. Efendim, mailiniz beni de çok üzdü. Ağlama noktasına getirdi. Yarabbi dedim artık dayatma devri mi başladı? Benim ecdadıma iftira eden, benim ecdadıma dil uzatan, her kitabında hırsızlık yapan, Atatürk’e hakaret eden, kendini bir türlü bizden göremeyen, Türkçe bilmeyen, hiçbir kitabı belli bir kültüre ulaşan insanlar tarafından sonuna kadar okunamayan bir kimseyi (yazar diyemiyorum) bugün Türkiye’nin en kültürlü insanlarından biri olan Alev Alatlı Hanımefendi’ye, Profesör Tahsin Yücel’e gidin sorun, O kimseye yazar denilebilir mi? Şimdi birileri kalkıyor nasıl diyor Darwin’i içinize sindirdiyseniz bunu da sindirin. Sayın bakana sormak isterim ben ömür boyunca hiçbir zaman Darwin’i ciddi bir bilim adamı olarak kabul etmedim. Ne yazık ki dedesi orangutan olan bu adamı okullarda bilim adamı diye, tabiat kanunu buldu diye yutturuyorlar. Önce şunu belirtmek gerek Darwin ne bilim adamı, ne tabiat kanunu bulan bir bilim emekçisidir. Sadece Darwin teori ortaya atmıştır. Asla doğru olmayan, asla gerçekleşmeyecek olan bir teori. Herhangi bir insan bir gece oturur sabaha kadar üç-dört teori ortaya atabilir. Bilim başka teori başka. Tabiat kanunu yine başka. Darwin isimli bir adam çıkıyor benim dedem diyor orangutandı. Ben de onun soyundan gelen bir maymunum. İyi ama bundan bana ne? Herkesin maymunluğu kendine mübarek olsun. Bunlar beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Benim ceddim Hazret-i Ademden geliyor. Ben bir Peygamber torunuyum. Şimdi ne Darwin’e, ne Darwincilere hiçbir şey demiyorum. Maymunlukları, soytarılıkları mübarek olsun. Ama birileri çıkıp da bu sahtekar adamı, bu maymun suratlı adamı bana zorla dayatmayla bilim adamı diye yutturmaya kalkarsa işte ben ona itiraz ederim. Ben ona isyan ederim. Hayır derim, ben maymun değilim. Maymun soyundan da gelmiyorum. Ben ne Darwin’i kabule mecbur değilim, ölüm bahasına da olsa bu iki sahtekarı bana kimse zorla kabul ettiremez.

Onun için Ayşe yavrum, sen de bu saçma iddiaları kabule mecbur değilsin. Sevmeye mecbur değilsin. Benimsemeye, içine sindirmeye mecbur değilsin. Ama diyeceksin ki bunu yapanlar var. Eh ne diyelim, mübarek olsun. Tepe tepe kullansınlar, hayrını görsünler. Herkes kendine yakışanı sever.

İşte böyle kıymetli yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :