Sevgi dolu Babacigim,
Ankara yine size kavusmus, Istanbul ise yasta. Aslinda Istanbul da biraz daha kalsaydiniz ne iyi olurdu. Hayirlisi...
Müsadenizle sizinle SOHBETLER KENAN RIFAI isimli kitaptan bazi satirlari paylasmak istiyorum.
" Kalbin salahi ve netice itibariyle manevi terakkiden konusuluyordu:
--- Faraza , saatin ileri gidiyor veya geri kaliyorsa alip tamirciye götürüyor ve diyorsun ki: Saatcibasi benim saatim ileri gidiyor... o da sana diyor ki: Ver baba sunu... burada, nezaretim altinda birkac gün dursun, muayene ve tamir edeyim, sonra gel al...
Iste bunun gibi sen de kalbin saatini bir kamil erin eline teslim et de o seni islah etsin. Ondan sonra saatin kendi kendine yürür.
Su da var ki , saatin her tik taki nasil onun bir saniye ileri gitmesine sebep oluyorsa, senin de her nefesin bir adim ileri gitmeni mucip olmalidir. Böyle olmazsa yazik sana! Resulullah Efendimiz buyuruyor ki: Bir gününü diger günüyle müsavi geciren kimseye yaziktir. Elinde firsat varken ikinci günü daha ziyade kar ile geciremedigi icin.. hele bir günü evvelki günden daha faydasiz surette geciren kimseye yaziklar olsun.
Bulundugun yerde kalma ... ileri gec...gec de ne kadar gecersen gec.. yoksa, ömrünün gecmesi, mezara yaklasman olmasin..yürü daima yürü ! Eger ölüm seni yolda iken yakalarsa, onu Allah bilir. Yeter ki dururken olmasin"
.... diyorlar kendileri.
Hürmetlerimi sunuyorum.
Kiziniz Suna Aciöz