Muhterem hocam
Size ve tüm dostlara selam,sevgi ve saygılarımı sunarım.
Peygamber Efendimiz için yazılan pek çok methiye, şiir ve yazı vardır.Beni en çok etkileyenlerden birisini bugün okudum. Tuğba Doğan ,Sivas’ta yaşayan ve 2 yaşında başlayan kas hastalığı nedeniyle hiç hareket edemeyen ve konuşmakta güçlük çeken bir kardeşimiz. Buna rağmen annesinin teyemmüm aldırmasıyla abdest alıp namazlarını ima yoluyla kılıyor. Tuğba'nın Peygamber aşkı engel tanımamış, yatağa mahkum olmadan önce, zor da olsa elini kullanabildiği dönemde sevgili Peygamberimiz için yazdığı mektubunda duygularını şöyle dile getirmiş:
CANIM EFENDİM
Benim biricik Efendim
Sana posta kutusu olmayan bir mektup yazıyorum.
İçinde hep acı ve gözyaşım var.
Ey sevgilim içimden sana doğru akan, coşup akan bir ırmak var,
Benim biricik Aşkım.
Şu anda o kadar hevesliyim ki, sana mektup yazmaya
Bu titreyen ellerimle becerebileceğimi sanmıyorum
Benim Canım Efendim.
Kalbimde çok büyük yara var ben onu çıkarıp
Senin o pamuktan yumuşak ellerine versem
Onu tedavi eder misin?
Benim gül kokulu Peygamberim.
Seni sahabe gibi sevmek istiyoruz ümmetin perme perişan ümmet,
Senin asrı saadetinin özlemiyle yanıyor.
Sana öyle susamış ki anlatmaya bu aciz ümmetin gücü yetmez,
Benim biricik peygamberim senden utanıyoruz.
Biz güzeller güzeline hiç layık değiliz ama hiç layık değiliz,
Neden dersen biz senin sünnetini hiç tanımadık.
Benim bir tanem.
Ümmetin gönüllerinde hiç sönmeyen özlem ateşi yanıyor.
İnşallah affedersin çünkü sen ümmetini çok seviyorsun,
Ne olur; dua et. Sana layık ümmet olalım canım Efendim
Ne olur kurtar bizi bu cehaletten.Seni çok seviyoruz.
Senin bir damla yaşına kurban olsun bu garip ümmetler,
Biz seni hep üzdük, ne olur bizi affet,
Affet seni çok seviyoruz;
Ve seni çok özledik. (Tuğba DOĞAN)
Saygı ve sevgilerimle
Öğrenci