Muhterem hocam,

Son aylarda Fenerbahçe’nin ve Türk futbolunun içinde bulunduğu durumdan büyük üzüntü duyuyorum. Olay hala yargıda fakat Fenerbahçe’nin cezası yargıdan önce şimdiden verildi. Türkiye’de futbolun içinde olan çoğu insanın ortak kanaati şu; Şike uzun yıllardır Türk futbolunun içinde var ve buna bulaşmayan takım sayısı yok denecek kadar az. Şikeyle iligili yasanın çıkmasıyla deyim yerindeyse kabak Fenerbahçe’nin başına patladı. Fenerbahçe’nin şike yaptığını varsaysak bile sanki herkes temizmiş gibi bir anda insanlar Fenerbahçe’nin yargıcı  kesildi.

Fenerbahçe suçluysa cezasını çeksin ama lütfen olayların perde arkasını da görelim. Yıllardır bu ülkede şike vardı, bu yasa neden Türkiye’nin içinde bulunduğu en hassas bir dönemde çıktı? Bir tek futbol da mı yolsuzluk var. Tükiye’yi düzeltmek istiyorsak, temiz toplum yaratmak istiyorsak önce işe Milli Eğitim Bakanlığından başlayalım. Artık ilkokullarda  uyuştururucu satıyorlar.Satılan gıda maddelerinin %90 ı sağlığa aykırı. Hangi vazife ehline emanet ediliyor, hakkıyla kim hangi makama geliyor? ÖSYM deki rezaletler neden görmezden geliniyor?Televizyonda topluma en büyük kötülüğü yapan dizilere neden izin veriliyor?

Olaya sadece futbol açısından bakmayalım. Fenerbahçe’nin küme düşmesini  televizyondaki açık oturumlarda kimler hararetle savunuyor bunlara dikkat edelim.Türkiye’nin düşmanı olan insanlar bir anda futbol uzmanı kesildi.Bundan sonra olacakları tahmin etmek zor değil.Taraftarlar arasında nefret ve kavgalar daha da büyüyecek, çok büyük olaylar yaşanacak.Toplumdaki ayrışmalar yetmiyormuş gibi bizi futbolda da iyice ayrıştıracaklar.Türkiye’yi parçalamak için fırsat kollayan güçler bizleri daha da bölecekler, amaçlarına biraz daha  yaklaşacaklar.

Şu anda Türkiye’nin içine bir bomba düşmüştür. Fenerbahçe küme düşmüş düşmemiş,bunlar ikinci plandadır. Bush’un başlattığı Haçlı Seferi adım adım ilerliyor. Afganistan, Irak, Libya, Suriye  derken yarın İran ve bize sıra gelecek. Dünyayı yöneten güçler mutlaka bu ülkleri olduğu gibi Türkiye’yi de karıştıracaktır. Türkiye’nin idam kararı çoktan masalarda verilmiştir, tek engel halkın herşeye rağmen hala birliğini korumasıdır. Yarın Türkiye yine bir Kurtuluş Savaşı verecekse bizi kurtaracak tek şey birlik içinde olmamızdır.

Fenerbahçe'yi sevelim sevmeyelim ama en azından Fenerbahçe’nin içine düştüğü durumdan ders çıkartalım:

Hiç kimsenin yarın ne olacağı belli değildir. En tepedeyken bir anda en aşağıya inebilirsiniz. Başkalarının mutsuzluğundan mutlu oluyorsanız,diğer insanlar da sizin mutsuzluğunuzdan mutlu olabilir. Hepimiz birbirimize bağlıyız, size uzak olduğunu düşündüğünüz bir olay sizi tahmin etmeyeceğiniz kadar etkileyebilir. Dost ve yakın zannettikleriniz, yarın sizin ipinizi çekebilirler.

Saygı ve sevgilerimle  

Öğrenci