DEPRESYONDAN KURTULMANIN  YOLU

New York Psikiyatri Enstitüsü’nün  farklı ülkelerden 40 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmaya göre 1950 sonrasında doğan neslin en büyük hastalığı depresyondur ve bu hastalık zaman ilerledikçe katlanarak artmaktadır.Söz konusu araştırmanın ortaya çıkardığı depresyon sebepleri şöyle sıralanmaktadır: Allah’tan uzaklaşmak, ölümden sonraki hayat inancının ortadan kalkması, insanların yalnızlaşması, evlilik ilişkilerinin bozulması,maddi hırsların ve rekabetin artması, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı maddelerin gündelik yaşama girmesi...

Belirlenen bu sebepler zincirlerle birbirine bağlıdır. Allah’a inanmıyorsanız ya da inansanız bile güvenmiyorsanız, ölüm sonrası sizi korkutur.Dünyanın sonrası yoksa, dünya değersizleşir ve anlamsızlaşır.Ölümden sonraki hayat korkutucu ise dünya cehennem korkusunun kapısına döner.

Depresyon, hayatta sevgisiz kalmaktır, ruhu besleyememektir, güvensizliğe, belirsizliğe ve endişeye saplanıp kalmaktır. Her an Allah ile beraber olmak ve Allah’a güven duymak bu şiddetli ruhsal ıstırabın en etkili ilacıdır.Bu İlahi dostluğu kuramadığınızda kendinizi yapayalnız, kimsesiz ve korumasız hissedersiniz. Nitekim, Duke Hastahanesinde yapılan bir araştırmada Allah’ın  kendilerini sevmediğini düşünen hastaların  iki yıl içerisindeki ölüm oranı, diğerlerine göre yüzde 28 daha yüksek çıkmıştır.

Psikologlar insana tüm acı veren deneyimleri araştırmışlar ve en çok acı veren nedenin insanın eşinin veya çocuklarının ölümü olduğunu saptamışlardır.Halbuki hayata iman gözü ile bakan bir insan sevdikleri elinden alındığında “ayrılık geçicidir” der ve şefkat ettiklerini Allah’ın rahmet ve korumasına emanet eder. Dünyadaki yakınlarımız ve dostlarımız ölümlüdürler. Ne kadar yakın da olsalar, imkânları sınırlıdır. Ne kadar çırpınsalar da, insanlar ruhumuzdaki tüm boşlukları dolduramazlar.Zamanı geldiğinde, dünyadaki herkes ve her şey bizi terk etmek zorunda kalacaktır.Oysa ölmeyen, unutmayan, kudreti sınırsız,cömertliği engin, kendini sevenleri çok daha fazla seven Allah ile kurulacak dostluk ebedidir.

Allah ‘a tam gönül bağı ile bağlanan bir insanı hiçbir feleket sarsamaz. Dünya malını, makamını  kaybettiğinde  “veren de O, alan da O” der, esas baki mal ve mertebe olan uhrevi makamları ve hayatı hedefler. Musibetleri, felaketleri, hastalıkları ilahi birer ikaz, birer günah temizleyicisi olarak görür. Madem bu dünya bir imtihan meydanıdır, imtihanda rahatlık olmaz deyip geçici sıkıntıları, zahmetleri hoş karşılar ve “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler” der. Kendini temiz tutmakla meşgul olup başkalarının günahlarıyla ilgilenmez.Günah, gaflet ve isyana düşmüşse bile “Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez” der, daima açık olan tövbe kapısından girip yeni bir beyaz sayfa açar.

Allah’ı gerçek anlamda sevdiğiniz ve güvendiğiniz anda anlarsınız ki bütün yaratılanlar Allah'ın aile fertleri hükmündedir.Ve Allah'a en sevgili olan, O'nun yarattıklarına en çok faydası dokunandır. Resulullah Efendimizin buyurduğu gibi “İyiliği öğreten insana denizdeki balıklara varıncaya kadar her şey selam ve iyilik dileklerini gönderirler.” O yolda sonunda öyle bir hale dönüşürsünüz ki, tek bir dost sayesinde milyarlarca dostunuz oluverir.

O halde çağımızın  hastalığı olan depresyondan kurtulmanın tek yolu  dostlukların ve sevgilerin en güzelini  seçmek ve çağlar ötesi mesaja kulak vermektir.Yeryüzünde kimse kendini Allah’a güvenenden daha güvende hissedemez.Ve yeryüzünde kimse Allah’ı seven ve O’nun yolunda yaşayan  kimse kadar mutlu olamaz.

Saygı ve sevgilerimle

Öğrenci