Selamun aleyküm.....
Efendim önce sizi sonra tüm sitemize katılanları hürmetlerimle selamlıyorum......
En son okuduğum dergide gördüğüm ve çok etkilendiğim bir yazıyı buraya yazmayı istedim ve bu amaçla hemen bilgisayarımın başına geçtim.
Soru sormak? Bana çok önemli geliyor. Siz kıymetli büyüğüm buna ne tür açılımlar getirirsiniz? Soru nasıl olmalı efendim? Başarılı bir hayatın soruları nasıl olmalı? İlişkilere, kişilere, olaylara karşı ne tür sorular sormalıyız? Bilinmeyen ve bilinemeyen arasındaki farkı çok güzel yazmışsınız eserlerinizde. Bilinemeyene eyvallah. Ama bilinmeyeni ne tür sorularla aydınlatabiliriz. Adına ömür denilen sınırlı bir zamanı o son gün İlahi rızayı alacak şekilde yaşayabilmek duasıyla........
Sonsuz hürmetlerimle...
Bir kimya profesörü Nobel ödülü almıştı. Ödül töreninden sonraki ilk dersinde öğrencilerden biri kendisine şöyle bir soru sordu:
"Efendim, Amerika'da üçbinin üzerinde kimya profesörü var. Ancak bu kadar bilim adamı arasında, ödülü size layık gördüler. Sizi diğerlerinden ayıran özellik neydi?"
Profesör, bu farklı soruya önce bir tebessümle cevap verdi. Ardınan da, kendisinden merakla cevap bekleyen öğrencisine şunları söyledi:.
"Doğrusunu söylemek gerekirse, hepsini anneme borçluyum. Çünkü ben küçük bir öğrenciyken, diğer çocukların anneleri onlar okuldan evlerine dödüklerinde kendilerine:"
"Söyle bakalım, öğretmenin sorduğu sorulara iyi cevaplar verebildin mi? diye sorarlardı.
Benim annem ise bana :" Söyle bakalım derdi. Bugün öğretmenine iyi bir soru sordun mu"?
İşte beni farklı yapan bu oldu.
Her zaman diğerlerinin sormadığı soruları sordum ve hayatım boyunca da sormaya devam ettim.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İnsan soru sorduğu kadar gelişir? Yazan Hatice Hakeri
Cvp: İnsan soru sorduğu kadar gelişir Yazan Sabri Tandoğan