MERHABA EFENDİM, Yine birbirinden güzel yazılarla dolu site,yeni katılımcılarla da güzelleşiyor.zenginleşiyor...Efendim, maillere verdiğiniz cevaplar öyle güzel ki...Onları içime sindirene dek okumak,okumak istiyorum. Bana onların kitap olacağı müjdesini vermiştiniz...İnşallah...Ne güzel olur. Bu gün Çiğdem Hanımın maili ve sizin ona verdiğiniz muhteşem cevap, beni çok düşündürdü. Allah razı olsun. Hakikaten çok mühim bir husus. Çocuklarımızın manevi eğitimi. Sosyal ilişkileri, davranışları üzerinde de özenle durmamız gerektiğini ne güzel anlatmışsınız. Çocuklarımızın ruh tekamüllerine yardımcı olacak incelikleri,inşallah bendeniz de,tüm anne babalar da daha dikkatli vermeye gayret edelim. Çocuklarımız bizim geleceğimiz. Çocuğuna gerekli eğitimi veremeyen aileler,bunun faturasını çok ağır ödüyor. Geçen gün kızım Gülşah anlattı. Bir restoranın çocuk departmanında çalışıyor. 4-5 yaşlarında bir kız çocuğu tuhaf hareketler yapıyor, sesler çıkarıyormuş. Gülşah onu kibarca uyarmış. Çok güzel bir kız olduğunu, bu hareketlerin ona hiç yakışmadığını söylemiş. Kız, biraz sonra aynı hareketleri tekrarlamış. Çocuğun annesi gelince durumu anlatmış. Acaba siz çocuğunuza korku ve şiddet içerikli filmlermi seyrettiriyorsunuz? Bunları muhakkak bir yerde görmüş. Çocuğun gördüğü şeyleri taklit ettiğini söylemiş. Hanım İngilizce öğretmeni imiş. İkinci çocukları dünyaya geldikten sonra çocuk oyalansın diye, vurdulu, kırdılı, kavgalı çizgi filmler seyrediyormuş. Son zamanlarda evdede aynı davranışları sergiliyormuş. 4 yaşında kız çocuğu haydut olup çıkmış. Gülşah, aman seyrettirmeyin bu tür zehirli filmleri ,eğitici çocuğun güzel örnek alabileceği filmler izletin diye öneride bulunmuş. Anne de Gülşah'a teşekkür etmiş. Her zaman her yerde herkes kendi üzerine düşeni en iyi yapsa,toplum olarak daha iyi bir seviyeye ulaşırız. Gönül Sohbetlerinin 2.cildinde Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.lerinin hayatını anlattığınız bölümde İ.Hakkı Hz. lerinin çocukluğunu anlatırken şöyle diyorsunuz; O zamanlar babalar sevgilerini, anneler şefkatlerini yalnız kendi çocuklarına hasretmezlerdi. Evde çocuklarına nasıl davranır,onların neler öğrenmesini isterlerse mahallede, sokakta, diğer çocuklarada aynı sevgiyi şefkati gösterirler onların da kendi çocukları gibi yetişmeleri için ellerinden geleni yaparlardı. Ozamanlar hayat, aile ve insan şimdiki gibi parçalanmamıştı. Devlet ve millet elele müşterek değerleri yaşıyorlar, o değerlere zerre kadar halel gelmemesi için,gereken bütün dikkati gösteriyorlardı. Hayat, insanlar, aileler, komşular bir bütün kabul ediliyordu. Bir ayarsızlık oldumu, efendim bu onların sorunu deyip geçmiyorlardı. Şimdiki boşvericiliğin, bananeciliğin, özgürlüğün yerinde, ozamanlar, efendilik, incelik, zarafet, edep, sevgi ve saygı vardı. İnsanlar birisine faydalı olmak için çırpınırlardı. Bir evde helva pişti mi belki kokmuştur diye komşularada tattırılırdı. Ölüm, hastalık ve sıkıntılı zamanlarda acılar paylaşılırdı. Neşeli, mutlu zamanlarda o güzelliği bütün komşular yaşarlardı. Böyle devam ediyor yazınız. Gerçeği, güzeli, doğru olanı doyumsuz güzellikteki üslubunuzla anlatıyor,anlatıyorsunuz...Bu yazınızı çok seviyorum defalarca okudum. Bu bölümü seslendirirken de öylesine duyarak aşk, heyecan içindeyim ki...Mübarek Sultan gelip dinlemişti... Efendim, saygıların sevgilerin en içten geleni ile mübarek ellerinizden öpüyorum. Tüm dostları saygı ile selamlıyorum. FATMAGÜL

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :