Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Gökçe'den aldığımız sunum
Gönderen : Gökçe
Tarih : 10/30/2011 11:08:12 AM


 


Bir çocuk yüzü anımsıyorum. Şaşkın, ürkek ve güzeller güzeli bir çocuk yüzü… Üzerinde soğuk bir bedenin cansız eli… Üzerinde soğuk bir gerçeğin cansız feryadı... Adında aşk vardı. Adı aşktan bir armağandı.


Van’da bir çocuktu Yunus. Ankara’da bir çocuk gibi internet cafeye gidiyordu. İstanbul’da bir çocuk gibi okula… İzmir’de bir çocuk gibi oynuyordu futbolu, belki Antalya’da bir çocuk gibi bakıyordu gökyüzüne. Her çocuk gibi korkaktı. Her çocuk gibi küçük… Çocuktu Yunus, 13 yaşındaydı.


Adı, aşktan ve barıştan bir armağandı. 


‘…


yaradılanı hoş gördük,


Yaradandan ötürü’  (Yunus Emre)



 


Tanımak mı gerek birini, bir insanı, öldüğünde ağlamak için?


10 yaşlarımdayım. Annem ütü yapıyordu ve ağlıyordu. Biri/birileri ölmüş, televizyonda görmüş, ağlıyordu. Babam öldüğünde, 12 yaşımdaydım, evimize ziyarete gelen öğretmenim benimle birlikte ağlamıştı. Anladım ki biri öldüğünde ağlamak için onu tanımak yersiz. Sadece insan olmak yetiyor ağlamaya.


Bugün, gözlerimi silerken, üzüntünün yanında derin bir kızgınlık da var içimde. Yunus gibi yüzlerce çocuk öldü, ölüyor, ölecek. Bu çocuklar ölürken ‘oh olsun’  diyenler size çok kızgınım. Nasıl birer sosyopat olduğunuzun farkında mısınız bilemem ama size kötü bir haberim var; Sosyopati vicdan yoksunluğudur. Her toplumda %2 oranında var olduğu söylenir ve maalesef sosyopatlığın şifası/tedavisi yoktur.


Ölümlerle yaşamak, ölümlere alışmak zorundayız biliyorum. Sosyopatlarla da yaşamak zorundayız. Ama emin olun onlara alışmayacağım. Sadece onlarla yaşamak zorunda olduğumu kabul edeceğim.


Sonra hep Yunus gelecek aklıma.


‘…


yaradılanı hoş gördük,


Yaradandan ötürü’  diyen Yunus ve adını aşktan, adını barıştan alan Van’lı güzel YUNUS...


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]