Muhterem hocam,
Size ve tüm dostlara gönül dolusu selamlarımı sunarım.
Bugün okuduğum Einstein ile yapılan bir sohbette, Einstein’e soruyorlar: Dünya neden kaoslar silsilesi yaşıyor? Einstein cevap veriyor:
“Dünya kaosları kötü kişiler ve kararlardan dolayı değil, olanları durup seyreden ve onlara ses çıkarmayanlar yüzünden yaşıyor.”
Dünyadaki şartların düzelmesi neye bağlıdır ? diye sorulduğunda ise:
“Dünyadaki şartların düzelmesi, sadece bilimsel buluşlara değil, çok ahlaklı bir yaşama düzeninin gerçekleşmesine bağlıdır.”
diye cevap veriyor.
İnsanlar tarih boyunca daha iyi bir dünya kurmak için hep bir takım ideolojilerin peşinde koştu. Sonu “izm” ile biten hiçbir dünya görüşü insanlığa mutluluk ve huzur getirmedi. Ahlaklı bir yaşam düzeni kurmadan bireyin ve toplumun mutluluk ve huzur bulmasına imkan yok. Bu gerçeği anlayıncaya kadar insanlık bu büyük buhranları yaşamaya devem edecek.
Peki böyle bir dünyada bireyin yapacağı iş ne olmalı? Sanırım bu konuda en doğru sözü Tolstoy söylemiş:
“Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür. Ama hiç kimse önce kendisini değiştirmeyi düşünmez.”
Bu söz bana güzel bir anektodu hatırlattı :
Genç bir çift, yeni bir mahalledeki evlerine taşınmışlar.Sabah kahvaltı yaparlarken komşu da çamaşırlarını asıyormuş. Kadın kocasına:“Bak çamaşırlar yeterince temiz değil, kadın çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru deterjanı kullanmıyor” demiş.Kocası hiç bir şey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş. Kadın komşusunun çamaşır astığı her seferinde, aynı yorumu yapmaya devam etmiş. Bir ay sonra bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmış. “Bak” demiş kocasına, “Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda.Merak ediyorum, kim öğretti acaba?” Kocasından şöyle bir cevap gelmiş:
“Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi temizledim, çok kirliydi...”
Saygı ve sevgilerimle
Öğrenci