Sayın “Nar Çiçeği”,
20.12.2006 tarihli mailinizi aldım.
Sevgili “Nar Çiçeği”, gönderdiğiniz kısacık mail öylesine güzelliklere dolu ki okurken inanın sarhoş oldum. Gerçek hayattı o kadar güzel, o kadar canlı bir şekilde anlatmışsınız ki okurken hiç bitmesin istedim, “sürsün sabahı-ı haşre kadar”. Evet, aziz dost bir yeryüzü cenneti içinde yaşıyoruz. Cennette ne varsa burda da var. Ama o nefis yok mu, o nefis, bu güzellikleri bize göstermiyor, eviriyor, çeviriyor, ortaya bir cehennem getiriyor. Zavallı insan cennette yaşadıklarının bir farkında olsalar ne kadar çok sey değişecek. Çevreleri renkle, ışıkla, güzellikle, şiirle dolacak, aşkla dolacak. Aşkı görecekler, aşkı işitecekler, aşkı teneffüs edecekler, aşkı yaşayacaklar. Ve Yunus Emre gibi
“Aşk gelicek cümle eksikler biter” diyecekler. “Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni” diyecekler. Bir kimse evde bulaşığını yıkarken aynı zamanda Allah’la olan beraberliğini yaşayacak, yıkadığı tabağı dudaklarına götürüp öpecek, “Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden" diyecek evinin kapısından Besmeleyle girerken evin bütün eşyalarını saygıyla selamlayacak. Zaman zaman gardırobunun kapısını açıp elbiselerini okşayacak, öpecek. Varoluşun çılgın güzelliğini yudum yudum tadacak. Ama o nefis yok mu o nefis, herşeyi bize kapkara gösterecek. Bazan gazeteleri okudukça, televizyondaki haberleri dinledikçe oturup ağlıyorum. Bütün dikkatler, bütün objektifler hep negatife çevrilmiş. Onlar akılları sıra gerçekçi olduklarını söylüyorlar. Ama nasıl bir sanal dünyada yaşadıklarını bir bilseler. Onlar sadece çirkinlikleri taşıyorlar, şeamet tellallığı yapıyorlar. Ah bir bilseler bu durum kendilerini de mutsuz ediyor, kendilerini de acı içinde, ıstırap içinde yaşatıyor. Ama farkında değiller ki
“Onlar ki verirler dünyaya laf ile nizamat
Bin türlü birşey bulunur hanelerinde”
Sevgili “Nar Çiçeği”, ne olur artık bu zavallılıklara, perişanlıklara bir son verelim. Çevremizdeki sayısız güzellikleri görebilsek, Kur’an-ı Kerim’de buyrulduğu gibi “Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır” diyebilsek. Ve sevsek, kuş uçar gibi sevsek, gök gürler gibi sevsek, ta göklere kadar hem, hem Allah’a kadar sevsek. “Sevmek devam eden en güzel huyum" diyebilsek. Sonra el ele vererek bir koro oluştursak ve desek ki
Duyuyor, biliyor, inanıyorum ki
Yaşamak sevgilerle güzel
El ele tutuşup ilan edelim,
“Aşk gelicek, cümle eksikler biter”
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Duyuyor, biliyor, inanıyorum ki, yaşamak sevgilerle güzel. Yazan Nar Çiçeği
Cvp: Duyuyor, biliyor, inanıyorum ki, yaşamak sevgilerle güzel. Yazan Sabri Tandoğan