Merhaba Sabri amca;
Sizi düşünüyordum; mail yazmak istedim size. İşyerindeki müdürümün işine geçen hafta Cuma akşamüstü aniden son verildi. Kendisinin de işten haksız yere çıkardığı kişiler gibi aynı şekilde işten çıkarıldı. Üzüldüğümü söyleyemem; çünkü bunu çoktan haketmişti; sadece bir insan işsiz kaldığı için üzüldüm; yoksa o yaptığı haksızlıklar neticesinde çok önceden haketmişti bunu. İnsan ne ekiyorsa onu biçiyor gerçekten hayatta; inşallah Allah güzel şeyler ekmeyi nasip etsin hepimize ki güzel şeyler biçelim! Havalar bayağı soğudu İstanbul'da; rüzgar var çok; ama havanın soğuğuna rağmen etrafta bir hareketlilik var; heryer çok kalabalık; yeni yıl heyecanı, yeni bir yıl gelecek diye insanlarda bir hareket var sanki! Dışarda iki yanyana duran dalda iki tane gonca var; nasıl güzeller; onları seyrediyordum; geçen gün bir tanesini rüzgar bayağı bir salladı ama o incecik dal kopmadı, rüzgara nasıl karşı koydu; çok güzel. Bakalım o gonca açıp büyüyecek mi! Kuzenimin mecburi hizmeti Mersin'e çıktı. İki sene oradaki hastanede çalışması gerekiyor doktorluğunun kabulü için. O da gitti. Küçük tatlı kızı ve kocası burada kaldılar. Nekadar zor. Kızından ve kocasından ayrı orada tek başına! O yüzden sıksık küçük kızını görmeye gitmeye çalışıyoruz; o altı yaşında ve çok akıllı Sabri amca, birinci sınıfta bu sene! Ona ben "küçük sevgilim" diyorum; öyle hitap ediyorum; okadar çok seviyorum ki onu kendi çocuğum olsa bundan daha fazla sevebilir miyim acaba diyorum. O da beni çok seviyor; Alper'i de çok seviyor. Onu görmeye gittiğimizde ya da o bize geldiğinde Alper onunla bayağı bir ilgilenip bir şeyler gösterdiği için hemen onun kucağına gidip oturuveriyor, resim yapıyorlar beraber; bana geçen gün geldi elinde bir kağıt "İknuş teyze bana telefonunu yazar mısın"dedi; yazdım verdim; annesi de yazmış bir kağıda; onun kağıdının yanına koydu; ona "ne zaman istersen, beni özlersen, ara beni bu numaradan, hemen gelirim küçük sevgilim" dedim ona. Çok güleryüzlü bir kız çocuğu ve okadar insancıl ve insanları seviyor ki; Allah insanlar tarafından zarar verdirtmesin ona inşallah! Allah nazardan saklasın çok da güzel bir kız çocuğu. Onunla hep sohbet etmeye çalışıyorum; öyle güzel dinliyor ki! Çok akıllı maşallah ve de öyle hassas bir çocuk ki! Hiç belli etmiyor ama annesini özlediğini ben hissediyorum. Ama duygularını belli eden bir çocuk değil! Odasında annesinin gitmeden önce yazdığı yazıları asmış dolabına; onunla ilgili konuşurken bakıyorum o tatlı yüzüne, sanki heran gözleri dolup ağlayacakmış gibi oluyor, oyüzden hemen konuyu değiştiriyorum. Onu bazen işten arıyorum o okuldan geldikten sonra; telefonda hemen beni çağırıyor; seni çok özledim deyince hemen ben de seni özledim diye karşılık veriyor bana! Hemen "bize gel" diyor bana; tamam diyorum, ama "hemen şimdi gel" diye öyle bir çağırışı var ki hemen oraya gitmek istiyorum öyle deyince; işim olsa da oraya gitmem gerek o an diye düşünüyorum, onu kırmak istemiyorum! Her cumartesi piano kursuna gidiyor okulunun. Oradaki öğretmenleri, sen bütün notaları biliyorsun, nerden öğrendin diye sormuşlar o da "İknuş teyzeden öğrendim onları ben"demiş. Bunu söyleyince babası bana duygulandım çok. Herşeyi öyle güzel anlıyor ki, ben çok sevdiğim için onu acaba bana mı öyle geliyor diyorum ama değil! Gerçekten yaşıtlarına göre çok akıllı, duyarlı ve hassas; her şeyden çabuk etkilenip duygulanabiliyor; gözleri dolabiliyor! Allah inşallah çok güzel yazılar yazsın ona; kalbi hep böyle tertemiz, saf kalsın; incinmesin kimse tarafından; Allah korusun onu.
Sizi seviyorum Sabri amca; Allah'a emanet olun, sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bir çocuğa İslamı öğretmek ona da bize de sayısız değerler kazandırır Yazan İlknur
Cvp: Bir çocuğa İslamı öğretmek ona da bize de sayısız değerler kazandırır Yazan Sabri Tandoğan