Sayın Manolya Hanım,

26.12.2011 tarihli mailinizi aldım.

Değerli yavrum, yıllardır atılan zehirli tohumlar meyvelerini veriyor. Bizi tarihimizden, geleneklerimizden, örf adetimizden uzaklaştıra uzaklaştıra bu hale getirdiler. Önce yıkım ailede başladı. Bundan nice zaman evvel yazılan bir romanda maşallah aile içinde herkes birbiriyle al takke ver külah gidiyordu. Sonra bu rezil romanı dizi yaptılar. Bu dizinin rezil kahramanı Behlül denilen it kadınlar için tapılacak bir totem haline getirildi ve bu şerefsiz dizi birçok yabancı ülkeye satıldı. Söylenecek o kadar çok şey var ki. Şimdi de Allah’ın belası birtakım şerefsizler bütün Avrupa tarihçilerinin “Muhteşem Süleyman” diye önünde eğildikleri “Muhteşem” padişahımızı utanmadan, arlanmadan, şerefsizce bir sokak zamparası gibi gösteriyorlar. Kırk altı yıl süren hükümdarlık döneminin en fazla bir buçuk yılını sarayda geçirdiği halde bambaşka bir izlenim verilmeye çalışılıyor.

Kıymetli yavrum, daha söylenecek pek çok söz var ama bazen söz bitiyor. Allah sonumuzu hayır getirsin ve TürkKültürünü, Türk Tarihini bu sefil insanların elinden kurtarsın.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :