Muhterem hocam,

   Hürmetlerimle başlamak isterim,

   Uzuuuuuun bir süredir internet bağlantım yoktu bir türlü arızayı bulamadılar ama bugün Sami Melih Bey'in ve onun kadar candan bir komşumun vesileleriyle sorun ortadan kalktı inşallah onlarında eğer müşgül bir işleri varsa bana yaptıkları bu iyiliğin ordan karşılığını bulsunlar diye dua ediyorum. Amin.

   Efendim,

   Buradan zatıalinize yazmak fırsatı doğdu yeniden. İnşallah yeniden arızaya düşmez. İletişim kurulmuşken bugün izlediğim bir filmden bahsetmek istiyorum. Sherlok Holmes. Vizyon filmi.  Sabirla filmi izlemeyi başardım. Ve sabrin sonu selâmettir hakikati gerçekleşti çok şükür ve geçen aylarda keşfettiğim bir ilişki anahtarı bu filmde  karşıma çıktı. Görüşlerinize arzedeyim efendim. 

    Düşüncem şu; Hayat bazı yönleriyle bir satranç oyunu gibi. Bazı insanlarla konuşurken hep bir sonraki hamlesini düşünmek zorundasın eğer böyle yapmazsan o seni hiç ummadığın bir yerden ve zamanda mat ediyor. Siz hep hayatın kanunları olduğundan bahsedersiniz ikili ilşkiler veya çoğul ilşkiler insanlar hakkında dikkatli olmayı gerektiriyor dersiniz.  Filmden de bunu öğrendim. Holmes son derece dikkatli ve olayları, olabilecekleri tahmin edebilen birisi.

 Kendimle ilişkin boyutuna gelince. Benim bir yakınım var. Son aylarda beni çok üzdü. Görüştüğümüz süreç içerisinde yakın arkadaşlarının olmayışı dikkatimi çekmişti.  Herkesle hatta kardeşleriyle belli bir mesafe içinde ve bazılarıyla da küs. İzlediği televizyon dizileri bana uymayan okuduğu kitaplar benim hoşladığım türden değil, bendeniz de bütün bunları dikkat etmem gereken birer konu olarak görmedim ve onunla ilişkimi samimiyete götürdüm yani her yaptığımı anlattım yeri geldi anılarımı anlattım. Hayallerimi paylaştım. Fevri sözlerini hep anlayışla karşıladım. Kısaca geçim ehli olmaya çalıştım. Güzel anılarımız da oldu.  Fakat sonunda öyle bir şamar yedim ki yani öyle bir mat oldum ki aylarca nakavt tuşundan yerden kalkamadım. Öyle bir ruh halindeyken konferans davetiniz beni kuyudan çekip almak gibi oldu. Şükrettim.

    İyi bir öğrenciniz olmayı ne kadar çok istiyorum bilseniz. Çünkü kitaplarınızı okudukça veya sorulara cevaplarınızı dinledikçe aslında bizlere hep bir sonraki hamleyi öğretiyorsunuz. Bir şeyi yapmadan sormalıyız. İnşallah diyorum. İlişkilerde merdiven metodunu kulanın dersiniz. Beraber nereye kadar gelebildik diye bakın ilşkinize dersiniz. Bendeniz bu metodla yürüdüğümü zannediyordum ama onun başka düşünceleri varmış anlayamadım.

    Efendim,

  1- Arzettğim görüşüm doğru mu? İnsan ilişkileri satranç oyunu gibi mi? Düşünülerek, diğer piyonlar de gözlenerek, karşıdaki kişi dikkatle gözlemlenerek, dikkatle adım atmak üzerine mi kurulu? 

  2- Çocuklara anlayacakları yaşa gelince  satranç öğretmek faydalı olur mu?

   Yüce Allah'tan sağlığınızı, huzurunuzu bereketli kılması niyazıyla hürmetlerimle ellerinizden öpüyorum efendim.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :