Saygıdeğer Büyüğüm,
Hürmetlerimle,
Efendim müsadenizle dün yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ankara dışında bulunduğum bu günlerde kaldığım misafirhanede, dün kahvaltı yaptıktan sonra, misafirhanenin okuma salonuna geçtim. Gelen günlük gazeteleri okumaya başladım. Biraz sonra salona selam vererek, iki kişi girdi. Selamlarını aldım Onlarda gazeteleri okumaya başladılar. Bir ara 35-40 yaşlarında olanı bana dönerek yerel gazetede bulunan o ilin valisinin resmini gösterip, ‘’Bunlar sadece resim çaktirip poz vermeyi biliyorlar’’ dedi Ben de çok rastlanan bir sözçük olduğundan hafif bir gülümsemeyle geçiştirmeye çalıştım. Ama o kişi ısrarla bana hayat hikayesini anlatmaya koyuldu. Eşinden boşandığını, çocuğunu göremediğini işi ve parası olmadığını, bir dostunun referansıyla çalışmak için gittiği işyeri sahibinden 100 TL istediğini işyeri sahibinin vermediğini ve buna benzer bir sürü şikayetleri
birkaç dakikada sıraladı …….
Ben bu arada bir sürü farklı düşünce ve duygular arasında mecburen dinliyordum. Önce çok üzüldüm, sonra bu saatte parası olmayan birinin öğretmelerin ve emeklilerin geldiği okuma salonunda ne işi vardı? Gördüğüm kadarıyla genç ve sağlıklı biriydi. Şimdi bunun ekmek parası peşinde olması gerekmez miydi? Sonra Bu kişinin herkesi kendisine yardım etmesinin gerektiğini düşünmesi ne derece doğruydu ? Niye işverenin kendisine çalışmadan para vermesini bekliyordu?
Bu arada da devamlı olarak düşünüyordum. Ben Allah rızası için ne yapabilirdim? Vereceğim bir miktar para onu mevcut durumundan kurtarmayacaktı. Sonra sağlıklı biriydi….. Ben dilim döndüğünce rızkı verenin Allah olduğunu bize düşenin ise gayret sarfetmek olduğunu ve her an herşey olabileceğini anlatmaya çalıştım ama o beni dinlemiyor sadece hissettiğim kadarıyla ne koparabilirim diye bakıyordu. O sırada onunla gelen beyefendi bana dönerek “Lütfen biraz dışarı çıkabilir miyiz” dedi. Ben de “tabii çıkabiliriz’’ dedim ve birlikte dışarı çıktık Dışarda aynı şahıs konuşmasına devam etti “Bu arkadaş her gün buraya gelir.Bir kaç kişiyi çarpar ve gider. Bu günkü kurban da sizdiniz ama sizi çarpamadı.” dedi.
Sonra kendimce yaptığım değerlendirmede sizden öğrenmeye çalıştığım merdiven modelinin insan ilişkilerinde ne kadar önemli olduğu anladım, bana kalsa hemen adamın beklentisinin üzerinde bir yardımla adamın istediğini yapacaktım ve onun tembellik için yaptığı oyunun bir kurbanı da ben olacaktım diye düşündüm . Efendim, buradaki yaklaşımı mı nasıl buldunuz? Bu ve buna benzer kişilere çokca rastlandığı bu günlerde bunlara karşı tavrımız ne olmalı?
Saygılarımla Ellerinizden öperim.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Önemli olan bir kimsenin alnının teriyle, şerefiyle ekmeğini kazanması Yazan Abdullah E.
Cvp: Önemli olan bir kimsenin alnının teriyle, şerefiyle ekmeğini kazanması Yazan Sabri Tandoğan