"Bir meczubun rüyası ve Melami savaşları"
Afet Ilgaz
afetilgaz@milligazete.com.tr
22.12.2006
Bu iki ciltlik kitabın ilk cildinin elime geçmesi mümkün olmamıştı.
Kargoda bir problem yaşanmıştı. İkinci cildinin yayınlanmasıyla, kitapların
ikisi birden geldi. Ben de geciktirmeden okudum. Çok ilginç kitaplar, çok
öğretici aynı zamanda okunması çok hoş, çok zevkli kitaplar.
Önce genel bir bilgi vereyim. Tasavvufi bir roman da sayılabilecek ama hani,
derler ya; bu gördüğünüz filmin kahramanlarının gerçek kişilerle alakası
yoktur" diye, işte bu kitapta kahramanların galiba gerçekte olup bitenlerle
alâkası var. Şimdi yayınevinin verdiği bilgiden bir alıntı:
"Romanda yeni dünya düzeninin sahipleriyle müthiş bir hesaplaşmanın içinden
yeryüzüne dönen Hızır Aleyhisselam, İlhami Abi adı altında iyileri kötülere
karşı örgütlemeye çalışıyor. İyilerin örgütlediği şeytani ittifaka ve Haçlı
koalisyonuna karşı savaştığı birliğin adı ise Melami Birliği! Hızır
önderliğinde Rical-i Gayp Erenleri Yüce Yaratıcının planları çerçevesinde
harekete geçiyor ve dünyayı büyük bir felaketten kurtarmaya çalışıyorlar.
Yazar bu romanında yepyeni ve iddialı bir tez ileri sürüyor: "Dünya artık
aynı dünya olmayacak."
"Kitapta fırtına gibi esecek ve bütün ezberleri bozacak başlıklar şunlar:
İstanbul metro tünellerinde oynanan esrarengiz oyun neydi? Yerebatan
Sarnıcında tüyler ürperten esrarengiz toplantı nezaman yapıldı? Hz. Hızır'ın
2000 yılında öldürdüğü çocuk kimdi ve niçin öldürüldü? Çocuk, Şeytani
İttifak'ının ve Haçlı koalisyonunun gelecekteki liderlerinden biri olduğu
için mi? Deccal ne zaman ortaya çıkacak? Yeni Dünya düzencilerinin beklenen
kralı Deccal mı olacak? Rical-i Gayb Erenleri ve Melami Birliği neyi ifade
ediyor? Çocukların ruhunu çalan esrarengiz çete nerede ortaya çıktı? Kehf
suresi İstanbul için neyi ifade ediyor?"
Gelin de okumayın, merak etmeyin bu kitabı!
*
Birinci ciltte, "Meczubun Rüya"sında ağırlık verilen şey, tasavvuf
hakkındaki şaşırtıcı ve doğru bilgilerdi. Zaten bu bilgiler de doğru
kaynaklardan alınıyordu. Mesela tefekkür, aşk, Hakikat, şükür, hamd,
teşekkür... Teşekkür dedim de aklıma geldi. Şükr ile teşekkür bazen,
Müslümanlar tarafından ayni anlamda kullanılmaya başlandı. "Teşekkür
Allahım," gibi. Bu sesleniş bana Evangelistlerin dizisi "Küçük Evi"
hatırlatıyor. Pek derin bilgim yok ama Allah'a şükr edilir. "Teşekkür" de
dünyevi bir anlam var.
*
Beni, bu arada bu öğrendiğim bilgiler kadar etkileyen başka bir şey vardı.
İkinci ciltteki romanın kişilerinden Nuri'nin söylediği şeyleri okudukça
sanki kendim yazmış gibi hissettim. Muhteva olarak, kendi yazılarımı okuyor
gibiydim. Mesela İstanbul'un kültür başkenti yapılması projesinin ilk
gününden başlayarak, bu projenin nasıl bir aldatmaca olduğunu anlatmak için
adeta çırpınmaya başlamıştım. Kimbilir kaç yazı yazdım veya kaç yazıda bu
işe temas ettim!
Mesela Çanakkale anmalarında çevrilen dolapları kimbilir kaç yazıda
yazmıştım. Sayısızdır adeta. İşte ikinci ciltten birkaç alıntı:
"Çağımızın en büyük destanı Çanakkale savaşını sıradanmış, önemsizmiş gibi
gösterip, "milli kahramanlık şuurumuzu" belleklerden silmek..."
Ordu, devlet, millet hakkındaki görüşler: "...Onun için bu milletin
devletini, ay yıldızını yıpratmak için her yolu denemektedirler. Emellerine
ulaşabilmek için dünya tarihinin her sayfasına damgasını vurmuş Türk
ordusunu geçmeleri gerekmektedir. Çünkü, milleti, devleti geçtikten sonra,
devleti de, Türk ordusunu geçtikten sonra alt edeceklerini bilirler. Ama bu
sıralama hep ters gitmiştir."
*
"Sözde, Anzakların torunları adı altında, Avrupa'dan, Avustralya'dan
buralara gelip Çanakkale'den bir çok yer satın aldı. Bu ailelerin finansını
sağladı. Sözde ölen dedelerinin ruhları olarak dedelerinin ruhları bu
aileleri seçmişti. Bu aileler böyle beyinleri yıkanarak Çanakkale'ye
gönderildi. Silahla alamadıkları Çanakkale'yi bazı kiliselerin öncülüğünde
parayla satın alma projesi! "İlhami Abi"nin ağzından: O savaş, Çanakkale
savaşı, ahir zamanın en büyük İslâm müdafaasıdır. O savaşta bizzat Efendimiz
(s.a.v.) bulunmuştu.
*
"Belli seçilmiş kişilerle Avrupa kültürü İstanbul'a geliyordu. Kültür alış
verişi masallarıyla!""2010'dan sonra "Medeniyetler Uzlaşması" adı altında
Türkiye'den resmen Ayasofya'nın minarelerinin yıkılmasını isteyecekler."
"İlk plan, İstanbul'un siluetini yok etmektir. Bu silueti gölgeliyecek,
önüne, göstermeyen başka yapılar eklenecek. "Bu modern yapılanma, sosyal,
ekonomik söylemlerin üzerine oturtularak planlanacak."
*
Daha yazılacak çok şey var. Yenim dar değil de, yerim dar. Hilalilerle
Haçlıların bu ilginç savaşını (Melamilik adı bu gizliliğe işaret ediyor,
tarikat anlamı yok) anlatan romanın yayınevi, Kırkandil yayınları. Yazarı da
Oktan Keleş.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bir meczubun rüyası ve Melami savaşları Yazan Berk Kaya
Cvp: Bir meczubun rüyası ve Melami savaşları Yazan Sabri Tandoğan