Sayın “Narin”,

23.1.2012 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, önce bu işi bir problem olmaktan çıkaracaksın. Bil ki evlilik büyük çapta büyük çapta bir kader işidir. Herkes evlenecek diye bir kural yok. İşi biraz hayatın akışına bırak. Bunu kafanda fazla evirip çevirme. Öyle durumlar var ki bir insanın evlenmemesi onun için Allah’ın en büyük nimetidir. Lütfen şöyle etrafına bir bak. Evlenip de mutlu olan kaç kişi gördün? Ben şahsen Rana ile benim evliliğimizden başka çevremde ikinci bir mutlu evlilik görmedim. Hep kavga, dövüş, hep münakaşa, hep kıskançlık, hep ihanet. Sen büyüklere bakma. Onlar ille çocuklarının evlenmesini ister ama hiçbir zaman mutluluklarını düşünmez. Kendileri o yaşa geldiler de mutlu, huzurlu kaç yuva gördüler? Lütfen çevrenin etkisi altında kalma. Jean Paul Sartre, “Başkaları cehennemdir.”diyor.

Gün olur evlenmek isteyen bir hanımın karşısına ibadetlerini yapan bir kimse çıkar. Çıkmasına çıkar da o kadın hayallerinde hayat arkadaşı olmak istediği erkeğin özelliklerini onda bulamaz. Şimdi ibadet ediyor diye ona evet mi demeli? Bence hayır. Bir insan ibadetlerini yapar da evlenmek isteyen bir kimsenin özlemlerine, bekleyişlerine, hayallerine cevap veremeyebilir. Onun için meseleye daha objektif bakmak gerekmez mi? Bir insanın evleneceği kimseyle bir heyecanı, bir güzelliği, bir estetiği beraberce duyması, hissetmesi gerekmez mi? Oysa bütün bunlar bir noktadan sonra bizim elimizde değil ki. Bu nedenlerle işi Allah’a bırakmak en iyisi.

İşte böyle kıymetli yavrum. Sen kendi hayatını en güzel şekilde yaşa. Her işini Allah rızası için yapmaya devam et. Evliliği de Allah’a bırak.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :