Sevgili Babamız, Kişinin değeri güzelce bildiği şey kadardır, demiş Hafız Çelebi. Her bildiği bizlerce çok güzel olan güzel babamız, Saygıyla ellerinizden öper, varsa kusurlarımızın hoş görülmesi dileğiyle ve de yüksek müsaadelerinizle bir yazıyı paylaşmak isterim.
ZATININ RENGİ SİYAH
Hiçbir şeyin birbirinden ayırt edilemediği yersin… Teslimiyetin siyahısın, Dilleri hamuş kılan, sözlere emrinin kuşağını bağlayansın. “La havle vela kuvvete” senden gayrı, Kudretine mazhar karıncanın siyahısın… Tin’in içindesin, Teşbihatın üzerindesin, Üzerine and olunan zeytinin, tevhidin siyahısın… Her an’da zuhur eden fenasın. Fenaya nüzul eden külli varlıksın… Ümmü’ Kur’a’daki tevazu sarığının siyahısın, Kibriyasın… Perde perde gizlenen sırrın siyahısın, Cehl’in karanlığı, Bekr’in aynasısın… Nefislerin yokluğunda parlayansın. Gözbebeğinden alemi seyredensin, Amanın gözbebeğinekonan siyah-ı alemsin. Her işi örten gece, her işin evveli sehersin… Kamerin varlığına zemin, şemsin vücuduna delilsin. Mükevvenatın doğuş yerinin, rahmin siyahısın… Noktayı dolduransın, Ahsen-i takvime nokta koyan ilmin siyahısın. Muharrem kılıcının kabzası, Çöl susuzluğunun ahısın, Hüseyin’e aşık matemin siyahısın. Sen, Kerbelasın… Kenz-i mahfinin hırkasısın ki aşikar, Pervanenin Şem’i, Kabetü’l-Uşşaksın…
Yavuz Celep
Hürmetle yeniden ellerinizden öper, tüm gönül dostlarına da ayrıca sevgi ve saygılarımı sunarım.