Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Cümle insan dost bahçesi bülbülü
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 12/23/2006 7:10:29 AM


Sayın Reyhan Kaya,
22.12.2006 tarihli mailinizi aldım.
Çok değerli yavrum, senden bir mail geldiği zaman öyle seviniyorum ki dünyalar benim oluyor. Çok önemli bir konuya değinmişsin. Şu anda içinde bulunduğun muhit, üniversite muhiti olduğu için oradan örnekler veriyorsun. Duygularını ve düşüncelerini o çevre üzerinden anlatıyorsun. Haklı olduğuna inanıyorum. Ama şuna inan ki aşağı yukarı bütün oplum böyle. Sevgi yok, saygı yok, itimad yok. Dostluk, arkadaşlık sadece lügatlarda olan kelimeler. Buraya kadar seninle aynı fikirdeyiz. Ama bundan sonra bilmem yollarımız ayrılacak mı?
Sevgili yavrum, anlattığın negatifliklerin yüz mislini, bin mislini ben de çocukluğumdan beri görüyorum, müşahede ediyorum, yaşıyorum. Senelerce, senelerce evveldi, gencecik bir insandım. İçim sadece insanlara karşı sevgiyle doluydu, saygıyla doluydu. Tek amacım vardı; onlara faydalı olmak, onlara hizmet edebilmek. Hayat yolunda karınca kararınca onlara destek olmak. Çok küçük yaşından itibaren rahmetli annem bana hergün şunu telkin ederdi. Bütün hücrelerim o telkinle dolmuştu: “Evladım, insanlara yar ol, bâr olma”. Bâr biliyorsun yük olmak manasında. Kendimi bildim bileli insanları sevdim. Ama delicesine, çılgıncasına sevdim. Kuş uçar gibi sevdim, gök gürler gibi sevdim, ta göklere kadar hem, hem Allah’a kadar sevdim. Elimden ne gelirse yaptım, gecemi gündüzüme kattım. Gün oldu otuzdokuz derece ateşle yatarken benimle görüşmek isteyenlerle, onların ıstırabını, gözyaşını paylaşabilmek için bin güçlükle yatağımdan kalktım, onları dinlemeye gittim. Gün oldu onlarla ekmeğimi paylaştım, gün oldu şu garip vücudum biraz olsun uyku ihtiyacındayken yorganımın ucunu bile kaldırmadan onlara faydalı olabilmek için nice geceler sabahladım. Rahmetli babaannemin tabiriyle “Kirpiklimi yummadım”. Yerine göre maddeten, yerine göre manen neyim varsa verdim, dağıttım. Ama beni anlayan o kadar az insan oldu ki. Nice insan benim bu davranışlarıma çeşitli kulplar takarak benden uzaklaştılar. Uğurlarında her an her şeyimi vereceğim insanlar benden bir bayram, bir kandil tebrikini bile esirgediler. Sanki ben kalp yerine kaya taşıyormuşum gibi dirsek çevirdiler. Ama hiçbirine ne küstüm, ne kırıldım, ne darıldım. Çünkü toplumun, okulun, ailenin aşıladığı korkunç negatiflik onların gözlerini ve gönüllerini doldurmuştu. Zavallılar isteseler de güzellikleri göremeyecek kadar nefsaniyetle, benlik duygusuyla dolu idiler. Onlara kızmak, gücenmek, darılmak yerine sadece dua etmek gerekiyordu. Ben de öyle yaptım. Bir söz vardır: “Görenedir görene, köre nedir, köre ne?”. Kıymetli yavrum, hepimiz her an bir sınav içindeyiz aman aldanmayalım, yanılmayalım, oyunu kuralına göre oynayalım. Belki bizi kıran, inciten, üzen, ağlatan o insanlara bu görev verilmiş. Hayat sahnesinde pek tabiidir ki kendilerine verilen rolü oynayacaklar. Bize düşen iş oyunun farkına vararak davranışlarımızı ona göre ayarlamak. İşte o zaman “Varolan Haktır, Gayrısı yoktur”, “Bir çeşmeden akan su, acı tatlı olmaya” dediğimiz zaman
“Deme neden o öyle
Yerincedir o öyle
Mevla görelim neyler,
Neylerse güzel eyler”
dediğimiz zaman herşey ama herşey yepyeni bir güzellik kazanacak. Varoluşun çılgın güzelliğini insanlar duyumsayacak. Allah bunu yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimize nasip etsin. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Cümle insan dost bahçesi bülbülü Yazan Reyhan Kaya
Cvp: Cümle insan dost bahçesi bülbülü Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]