Çok Kıymetli Sayın Büyüğüm,
Size ve bütün gönül dostlarına en güzel dileklerle merhaba...
Yine yepyeni umutlarla, yepyeni güzelliklere gebe güzel, taze, ışık dolu, renk dolu bir gün daha doğuyor şükürler olsun. Efendim birkaç gün önce çok sevdiğim bir öğrencimden bir mail almıştım. Mailinde yaşadığı bazı zorluklara değinerek "ben" diyordu "çok sıkıntılar atlattım, gerekirse yine atlatırım, yenilmeyeceğim, asıl bırakırsam yenilirim, mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim". Hayata dair hep ümitvar olmak, asla umutlarını ve gayretini
kaybetmemenin güzelliği içinde olabilmek ne güzel... Zaman zaman içinde bulunduğu durumdan çokca bunalabiliyor insanlar, sanki artık herşeyin sonuna geldiğini, yapılacak birşey kalmadığını düşünebiliyor, bütün çıkış yollarının kapalı olduğu zannına kapılabiliyor. Oysa hayat her an yeniden var oluyor, herşey her an yeniden doğuyor. Büyük Yunus’un Kur’an-ı Kerim’de bildirilen Yüce Rabbimizin her an yeni bir şe’n de olduğu hakikatini “Her dem taze doğarız, Bizden kim usanası” dizelerinden bizlere özümsetmekte olduğu gibi. Aslında insana asıl çözüm kapısı, bütün kapılar kapandı sanıldığında açılıyor gerçekte. Ancak bunun için hep ümitvar olmak gerekiyor, en zor şartlarda bile çözümün mümkün olduğuna inanmak, gayretini sonuna kadar ortaya koymak ve sonrasında da sükunetle bekleyebilmek. Ama şeksiz ve şüphesiz, bıkmadan, her an yeniden ümitlerini tazeleyerek bekleyebilmek... Siz bir sohbetinizde “Denize düşen bir insan eğer yüzme bilmiyorsa yapması gereken şey kendisini sakince denize bırakmaktır” diye güzel bir örnekle anlatmıştınız bu durumu. Olaylar karşısında çırpındıkça daha çok çözümsüzlüğe kayıyor insanlar ve bunun verdiği korkuyla ümitlerini kaybedebiliyor gerçeğe, güzele ulaşma yolunda. Yüksek bir yerde elleriyle tutunarak asılı kalmış bir insan için de ellerini bıraktığında herşey bitiyor, oysa belki de onu kurtarmak için bekleyen el hemen yanıbaşındayken. Eğer bizler de varoluşun çılgın güzelliği
içinde elinden gelen her ne ise onu ortaya koyabilmenin verdiği müsterih bir kalple bekleyebilirsek, inanabilirsek şerlerin aslında hayra uzanan kapının kolu olduğuna yarın doğacak güneş bütün ihtişamıyla karanlıkları aydınlığa, zorlukları kolaylığa, tasaları da birer birer sevinçlere dönüştürecektir.
Yüce Rabbimiz bütün insan kardeşlerimizin yüklerini en büyük hayırlarla hafifletsin, ümitsizliğe düşmeden sabredebilmeyi ve bir çıkış yolunun açılmasını azimle, aşkla, inançla bekleyebilmeyi ve sonuca ulaşabilmeyi kolaylaştırsın inşallah...
Efendim, hepinize sağlık, afiyet ve huzur dolu hayırlı, uzun ömürler içerisinde birbirinden güzel günler dileği ve ümitleriyle sonsuz hürmetler, selam ve sevgiler...
Allaha emanet olunuz...
Çiğdem Seçkin Gürel
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sabır en güzel gerçek Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: Sabır en güzel gerçek Yazan Sabri Tandoğan