Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,
22.12.2006 tarihli mailinizi aldım. Kıymetli yavrum, bir öğrencinin gönderdiği maile istinaden sabır konusunu ne kadar güzel işlemişsin. Seni yürekten kutlarım. Gerçekten sabır o kadar önemli ki bütün güzellikler onunla başlıyor. Ve bütün yücelikler onunla devam ediyor. Kur’an-ı Kerim’de Asr suresinde bu durum Cenab-ı Hak tarafından ne güzel açıklanıyor: “Andolsun asra ki bütün insanlar hüsrandadır, inananlar, inançlarına göre yaşayanlar, birbirlerine sabrı ve Hakkı tavsiye edenler müstesna”. Burada pek çok İslami incelik ve güzellik içinde özellikle sabır ve onun yeri ne kadar güzel belirtiliyor. Aklınıza ne gelirse din, bilim, güzel sanatlar, felsefe, devlet yönetimi, kumandanlık sanatı, yöneticilik, eğitim sanatı...evet aklımıza ne gelirse herşey sabırla oluyor, sabırla devam ediyor, sabırla yüceliyor. Ahmet Hamdi Tanpınar bir şiirinde
“Muradiye, sabrın acı meyvası”der.
İdil Biret beş yaşından itibaren hergün en az sekiz saat çalışmasaydı acaba bugünkü İdil Biret olabilir miydi? Edison ikiyüzbin deney yapmasaydı biz bugün elektrik ışığının altında oturup kitabımızı okuyabilir miydik, yazımızı yazabilir miydik? Yahya Kemal’in Erenköy’ünde bahar şiirini kaç günde yazdığını soruyorlar, Yahya Kemal cevap veriyor: “Onbeş yılda” diyor. Efendim hayatta hangi taşı kaldırırsanız altından sabır çıkıyor. Sabır olmayınca hiçbirşey olmuyor. Sabrın bittiği yerde herşey bitiyor. Hayattaki başarımız, evlilik hayatındaki mutluluğumuz, iş hayatındaki başarımız hep sabırla mümkün olabiliyor. Onun için küçük yaştan itibaren çocuklarımıza sabırlı olmasını, sabırlı hareket etmesini öğretelim. Bu yolda onlara güzel örnek olalım. Rahmetli babaannem, yere düşen bir pirinç tanesini uzun süre aramasıyla kıyamete kadar birçok güzel insana örnek olacak. Şunu iyi bilelim, sabırlı olmadığımız takdirde güzel bir çorba pişirmeye, adam gibi bir yağda yumurta yapmaya bile imkan yok. Eğer bizde sabır yoksa ne yaptığımız yemek, ne hazırladığımız sofra hiç ama hiçbir işe yaramaz. Unutmayalım ki bir çocuğu yetiştirmek, ana baba için de, öğretmen için de sadece bir sabır meselesidir. Eğer sabırlı değilsek ne bizim ana babalığımızdan, ne bizim hocalığımızdan hayır gelir. Resim tarihinde Cezanne kadar bir tablonun üzerinde duran ikinci bir ressam yoktur. Cezanne, gençliğinde akademiye girmek ister. Sınavlara katılır, başarılı olamaz. En son girdiğinde akademi başkanı onu bastonuyla kovalar. Eğer der bir kere daha gelecek olursan kafanı kırarım. Dünyada herkes resim yapabilir ama sen yapamazsın. O kadar kabiliyetsizsin ki”. Cezanne, yılmaz, çalışır, çalışır, gecesini, gündüzüne katar, aşkla, inançla, sabırla çalışır. Aradan yıllar geçer. Özellikle elmalı natürmortlarıyla o kadar tanınır ki birgün hükümet onun bir tablosunu almaya karar verir, girişimde bulunur. Ama alamaz. Çünkü parası yetmemiştir. Klasik batı müziğini sevenler bilirler, onun en büyük üstadlarından birisi Bach’dır. Bir gün Bach’a sorarlar, “Efendim” derler “sizin bu büyüklüğünüzün sırrı nedir?” Bach gülümser, “Bunun bir sırrı yok” der, “kim benim kadar müzikle meşgul olsaydı o da bir Bach olurdu”. Bu misalleri sabaha kadar çoğaltabiliriz. Ama karşımıza hep aynı realite çıkar: Sabır. Kıymetli yavrum, senden bir ricada bulunacağım. Üniversitede talebelerine ders verirken lütfen arada sırada sabırdan da bahset. Rahmetli Münir Bey bizi hep bu yolda teşvik ederdi. “O kadar sabırlı olun ki” derdi “hayatta kimse sizinle yarışamasın”. Allah sana da, bize de, yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimize de güzel sabırlar ihsan eylesin. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sabır en güzel gerçek Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: Sabır en güzel gerçek Yazan Sabri Tandoğan