Çok değerli manevi büyüğümüz Sabri bey. O mübarek ellerinizden öpüyorum. Cumartesi günkü konferansta kolejlerle ilgili eleştirilerinizi dile getirmiştiniz. Eğer anımsarsanız, konferans bitince yanınıza gelmiş ve şöyle demiştim. SABRİ BEY, BEN 4 SENE KOLEJDE OKUDUM. SİZ AZ BİLE SÖYLEDİNİZ. SÖZLERİNİZDE HİÇ MÜBALAĞA YOK. ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN. Şimdi, eğer müsade ederseniz, kolejlerle ilgili fikirlerimi biraz daha ayrıntılı anlatmak istiyorum. Benim okuduğum kolej, o dönem Türkiye nin sözümona en iyi 5 okulundan biriydi. Orada 4 sene okudum. Anamdan emdiğim süt burnumdan geldi. Diyeceksiniz ki, neden 4 sene bekledin? Neden ayrılmadın? Efendim, ben o zaman ufacık çocuktum. Oradaki ortamı hayatın gerçeği sanıyordum. Annem ve babam da benimle ilgilenmiyordu. Dertlerimi sormuyordu. Ben de, oradaki acılarımı içime attım. 4 sene okudum. Sonra fen lisesi imtihanını kazanınca oradan ayrıldım. Oradaki rezilliğin boyutunu, oradan ayrılınca daha iyi anladım. Orada bizlere bazen açıkça, bazen gizlice şu mesajlar verildi. BU OKUL ÇOK KALİTELİ BİR OKUL. MADEM BURADA OKUYORSUNUZ, SİZLER DE KALİTELİ İNSANLARSINIZ.HALK CAHİL, APTAL VE KÜLTÜRSÜZ. HALK İLE DİYALOĞA GİRMEYİN. KENDİ KIYMETİNİZİ BİLİN. Efendim, böyle yetişen çocuktan ne hayır gelir acaba? Bu çocuklar üniversiteye gidince orada devlet okullarından gelen kimselerle anlaşamıyorlar. Çevreleriyle uyum sorunu yaşıyorlar. Bundan seneler evvel, Atilla İlhan ın bir röportajını dinledim. Merhum şair, orada şöyle diyordu. KOLEJ MEZUNU BİR KIZ EVLENİNCE İYİ ANNE OLAMAZ. Ben de bu sözün altına imzamı atarım. Annelik verici olmaktır, fedakar olmaktır. Gerekirse sabaha kadar hasta çocuğunun başında uykusuz sabahlamaktır. Ama bir anne düşünün ki eğitim hayatında SEN DEĞERLİSİN. SEN ÖZELSİN. SEN EN GÜZEL ŞEYLERE LAYIKSIN düşüncesiyle eğitilmiş. Bu kadın şimdi nasıl annelik yapacak? Nasıl cefaya katlanacak? Ben o kızlarla, o oğlanlarla 4 sene okudum Sabri bey. Onları iyi tanırım. Marka giyinirler, pahalı kafe ve restoranlara giderler, konuşurken bol bol ingilizce kelime kullanırlar. Bir güzel kitap okumazlar. Bir kaliteli müzik dinlemezler. Günde 30 kelimeyle konuşurlar. Sorunca da, BİZ KÜLTÜRLÜYÜZ, HALK CAHİL derler. Kendilerini en güzel şeylere layık görürler. Fakat bu güzel şeyler için ne emek verdin diye sorunca cevap veremezler. Bir tane numaraları var, babaları zengin. İşte hepsi o kadar. Benim annem de kolej mezunu. Burnu havada olmasaydı, benimle ilgilenseydi ben o okula 4 yıl katlanmayacaktım. Yazık değil mi bana? Okuldan ayrılalı seneler olmuş, üzerimdeki olumsuz etkilerini hala atabilmiş değilim. Bir gün çocuğum olursa, onu koleje yollayacağıma, bir marangozun yanına çırak veririm daha iyi. Bari bir zanaat öğrenir.
Efendim, değerli vaktinizi aldım. Tekrar ellerinizden öpüyorum.