LOTUS ÇİÇEĞİ
Lotus,yeryüzü tarihinin ilk açan çiçeğidir, bu nedenle bazı uygarlıklarca kutsal kabul edilir. Cennetin çiçeği olarak da bilinir. Lotus bataklık ve çamurlu alanlarda yetişir ama bataklıkta temiz kalan tek şeydir. Yapraklarına en ufak bir toz veya çamur geldiğinde yapraklarını hemen sallar,ayrıca yağan yağmur damlalarını bu noktalara yönlendirerek sürekli temiz kalır. Yapraklarının özelliğinden dolayı yağmur damlaları yüzeyden kayıp gider, üzeri su ve kir tutmaz.Yani bitki sürekli kendi kendini temizler ve hoş kokulu güzel çiçekleriyle içinde bulunduğu ortama zıt bir görüntü arz eder.
Manevi bakış açısıyla baktığımızda lotus çiçeğinin bizlere örnek olacak hikmetlerle yaratıldığı görebiliriz. Bizler de 21.yüzyılın şeytani bataklığında yaşayan insanlar değil miyiz? Ne kadar kendimizi bu bataklıktan korumaya çalışsak da içinde yaşadığımız dünyanın negatif tesirleriyle mutlaka karşı karşıya geliyoruz.Bataklığı temizlemeye gücümüz yetmez ama bu bataklıkta lotus çiçeği gibi sürekli ruhumuzu yıkayarak temiz kalabilir, insan fıtratında bulunan tüm güzellikleri açığa çıkarabilir ve dünya cehenneminin ortasında cennet mutluluğunu ve huzurunu bulabiliriz.
Zaten tasavvufun amacı da insanın ruhunu ilahi yağmur damlalarıyla sürekli yıkayarak her anımızı huzur ve sevinçle yaşatmak,ruhlarımıza cehennem bataklığında cennet çiçekleri açtırmaktır. Her an Allah ile beraber olmak ve O’nun istediği gibi yaşamak ruhumuzu yıkamanın ve sürekli temiz kalmanın tek koşuludur.İnsan Allah’a yaklaştıkça temizlenir ve arınır,Allah’tan uzaklaştıkça kirlenir ve alçalır. Cehennem ateşin ızdırabı değil, Allah’tan uzak kalmanın ızdırabıdır.
Dünya bataklığında insanın önünde iki seçenek vardır:Ya çamurların arasında cehennemin pisliğini yaşamak, ya da bir lotus çiçeği gibi tertemiz kalarak cennetin huzurunu yaşamak.
Saygı ve sevgilerimle
Öğrenci