Sayın Özden Çiçek,
24.12.2006 tarihli mailinizi aldım. Efendim, Nuray Hanım’ın konferansı dinlemek için ta Belçika’dan kalkıp buraya gelmesi ve konferanstan sonra yine Belçika’ya dönmesi beni anlatamayacağım kadar duygulandırdı. Çünkü bana dostluklarını bildirmek için, sevgilerini sunmak için masa başı edebiyatı yapanların birkısmını dün göremedim. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar küçücük mesafeleri aşıp konferansa gelemiyorlardı. Bugüne kadar daha bir kişi çıkıp da ben Sabri Bey’in konferansında uyudum, sıkıldım, bunaldım, daraldım diyemez. Varsa çıksın ortaya. Ama ne yazık ki minicik sokak çocuklarını bile inandırmayan bahanelerle insanlar yan çiziyorlar. Zavallılar, kendilerini kandırıyorlar. Kimse beni sevmeye, bana saygı duymaya mecbur değil. İsteyen beni görünce sınıf arkadaşımız Nevin Hanım’ın resim sergisinde bir kimsenin yaptığı gibi başını da çevirebilir. Kendileri bilir. Kimse kimseyi sevmeye mecbur değil. Ama burada çirkin olan şu: Sevmedikleri halde sever görünmek. Be kardeşim, bırak Sabri Bey’i, kendi kendini aldatmakla eline ne geçecek. Aldatışların en çirkini, en iğrenci insanın kendi kendini aldatması değil midir? Nuray Hanım, bu insanlara bir insanlık dersi vermek için bir saatlik konferansa Belçika’dan kalkıp geliyor ve yine geri dönüyor. Bu olay beni çok duygulandırdı. Hayat Belçika’daki Nuray Hanımlarla, Dubai’deki Özden Hanımlarla bir anlam, bir güzellik kazanıyor. Allah onlardan razı olsun.
Ben Danıştay ikinci daire üyesiyken, Allah rahmet eylesin bizim dairede bir Fahamettin Altun Bey vardı. Merhum Artvinliydi. Dairemize Samsun valiliğinden gelmişti. Kendisini çok severdik. Hoşsohbet, esprili bir insandı. Bir sözünü hiç unutmam: “Sade müslüman olmak yetmez, müslüman olarak da gözükmek gerekir” derdi. Dostluklar da öyle. Öyle zamanlar oluyor ki (eğer samimi olarak var ise) bu dostlukların da gösterilmesi gerekiyor. Bazı dost bildiğim, dost gözüken kimselerin gelmeyişi beni fevkalade üzdü. İşte Nuray Hanım’ın gösterdiği harikulade incelik. Beni bu yönden çok etkiledi. Sağolsun, varolsun. Allah bir gününü bin etsin. Siz aziz ve değerli dost, çok kıymetli maillerinizle sitemize güzellik katıyorsunuz, zenginlik getiriyorsunuz. Allah sizden razı olsun. Size ben ve sitemiz mensupları hep teşekkür borçluyuz. Yeni maillerinizi bekliyoruz. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :