Sevgili Babacığım, Allahın rahmet, bereket ve mağfireti üzerinize olsun.
"Hayatla Uyum İçinde Olmak" konulu konferansınızda, "Kime sorsam bir odası noksan" sözleri ile başladınız. Ne kadar muhteşem bir söz. Evet kimle yan yana gelsen bir şikayettir gidiyor. Acaba biz hayata şikayet için mi, Yoksa şükretmek için mi geldik. Hayattaki çizgimiz,duruşumuz nasıl olmalı bunu unuttuk. Sizin de vurguladığınız gibi; Şükür! Şükredince nimeti gelir, şükretmeyince gidermiş. Rabbim cümlemizi gerçek şükredenlerden etsin. Hz.Ali (r.a) “şükredecek o kadar çok şey var, fakat şükreden yok” demiş. Bu sözleri düşünmeli ve hayat muhasebemizi ona göre yapmalıyız. Zaman içinde bulunduğun andır, yarın çok geç olabilir.
-Tevazu, dediniz! Ne kadar önemli insan olmak için; ben değil, BİZ demek için.
- Kanaatkar olacağız dediniz; mutlu ve hür yaşamak, dünyada cenneti bulmak için. "Dünya ahiretin tarlası" hadisindeki vurgunuz da bununla paraleldi.
-Allah ve Peygamber aşkı ile dolu olalım sözleri hep hayat paralonızdı, Rabbim sizden razı olsun hizmetinizi kabul etsin. Bu gönül sofranızı bizlere de açtığınız için sonsuz şükürler olsun. Aşk bir gül gibidir, Yusuf'a benzer, Kokusunu almaya, bir Yakup ister. Aşkı Allah korur, kurda yem etmez. (H.z Mevlana)
Aşk kokulu günler hep insanlığın olsun.
Saygı ve sevgilerimle ellerinizden öper, dualarınızı bekleriz.
Kızınız; Gülden BULUT