Sevgili Baba cım,

Öncelikle günaydın gününüz nur aydınlığında aydınlık olsun diyerek başlamak istiyorum.

İnsan beyni bilindiği üzere levh-i mahfuz gibidir.( Levh-i Mahfuz, Allah’ın gökleri ve yeri yaratmadan önce yazmış olduğu bir kitaptır.) Ancak kapalı olduğunu da biliriz. Bu kapı Allah isterse  O ‘nun tarafından açılır. Bunu ya içten  (sizin örnek verdiğiniz ödül alan resimdeki gibi kapısı olmayan ev ) ya da dıştan mürşit gibi vasıtalarını kullanarak yaparmış.

Bunun için Ya Fettah “Ey kapıları açan, benim kapımı da hayırlısıyla aç” demek gerekir.

Zeka kapısı açık olmayan kişi istese de bir şey yapamaz.

Zeka kapıları : beynimizdeki altmış trilyon hücrenin algılama kapasitesidir. Bunların bir kısmı bize genetik olarak geçerken ,  bir kısmını da biz bu alemde doldurmaya çalışırız.

Demek oluyor ki önce Ya Fettah diyecek, sonra da üzerimize düşenleri yapacağız.

İlim zeka kapılarımızı açarak kazanılıyorsa, bizler de düşüncelerimizi söze, yazıya, müziğe,resme dökerek bunu yapmaya çalışmalıyız. Bunu da siz büyüğümüzün sohbetlerinde edindiğimiz bilgiler ışığında, araştırarak, sorarak, sorgulayarak, okuyarak, konuşarak (ya hayır söyleyip yahut susma çerçevesinde) ve de söze dökmeye çalışarak yapmaya çalışıyoruz sayenizde.

Saygılarla ellerinizden öpüyorum.