Sayın “İsimsiz”,
26.12.2006 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, mailini tekrar tekrar dikkat ederek okudum. Seni, ve duygularını anlıyorum. Senin iyi bir insan olduğuna inanıyorum. Bir husus hariç diğer konularda seninle aynı fikirdeyim. Ayrıldığımız husus şu: Israrla evlenmeyi istemek. Yanlış anlaşılmasın, ben evliliğe karşı bir insan değilim. Bilakis evliliği gözünde çok yücelten ona çok değer veren bir insanım. Kırk dört yıl evli kaldım. Ondört şubatta eşim vefat etti. Bu kırdört yıl içerisinde bir kere bile eşimle kavga etmedim. Bir gün bile dargın kalmadım. Bu kırkdört yıl içinde onun önünde bir kere bile ayak ayak üstüne atarak oturmadım. Ona sevgilerin, saygıların belki en yücesini gösterdim. Herhalde değil Türk toplumunda, tarihte bile böyle bir evliliği yaşayan pek az insan olmuştur. Ama bütün bunlara rağmen sana derim ki ille de evlilik fikrine ben karşıyım. Olacaksa eğer temiz, nezih, asil, yüce bir evlilik olmalı. O evlilik renkle, ışıkla, şiirle, aşkla dolmalı. Her gün çevremizde gördüğümüz evlilik örnekleri bende sadece tiksinti uyandırıyor. Neden ille evlilik? Ben manevi kızlarıma derim ki adam gibi adam buluncaya kadar evlenmeyin. Elin itine, köpeğine, magandasına, alçağına, şerefsizlerine benim kızım nasıl koca diyebilir? Eksik olsun böyle koca. Olmaz olsun. Yerin dibine batsın böyle koca. O bahsettiğin birinci çocuk, hayatı hiç anlamamış toy, tecrübesiz ama iyiniyetli bir kimse. Bahsettiğin ikinci çocuk, Allah’ın belası, lanet, şirret, çirkef, pislik bir insan. O sadece bir kadına koca değil kubur faresine eş olabilir. O bütün zamanların, bütün mekanların en adi, en namussuz, en alçak insanlarından biri. Allah onun belasını versin.
Aman yavrum, dikkatli olalım. Böyle çirkin tekliflere maruz kalındığı zaman yapılacak iş sadece onun yüzüne tükürmek olmalı. Onlar erkekliğin de, insanlığın da yüzkarası haysiyetsizler. Kıymetli yavrum, seni anlıyorum. Sevmek, sevilmek senin de en doğal hakkın. Ama nasip olursa, karşına adam gibi bir adam çıkarsa. Yoksa böylesi ancak kubur faresine eş olacak iğrenç varlıkları kesinlikle yanınıza yaklaştırmayın. Böylesi insanlar, böylesi kadın ve erkekler sadece karşı tarafı küçültür, adileştirir, rezil hale getirir. Onlardan uzak kalmak lazım.
Benim, şimdilik söyleyeceklerim bunlar. Kabul edersin, etmezsin o da senin bileceğin bir husus. Bir atasözü vardır, “Arkadaşını anlat, senin kim olduğunu söyleyeyim”. Ben evlilikler için de böyle düşünüyorum. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe. Temiz insanlar, güzel insanlar, asil insanlar kendileri gibi güzel, asil, temiz insanlarla evlenmeli. Bahsettiğin ikinci çocuk gibi olanlar da kendileri gibi şerefsiz, alçak insanlarla evlenmeli. Zaten öyle de oluyor. Kıymetli yavrum, sevgilerimi, saygılarımı sunuyor, yeni maillerini bekliyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Evlilik, eğer temiz, nezih, asil ve yüce olacaksa olmalı. Yazan İsimsiz
Cvp: Evlilik, eğer temiz, nezih, asil ve yüce olacaksa olmalı. Yazan Sabri Tandoğan