Selamün Aleyküm Çok Sevgili Babacığım,
Sağlığınız için her daim dua ediyorum. Rabbim her işinizi her zorunuzu kolaylaştırsın sağlık ve afiyet versin inşaallah.
Dün gece birkaç yıl önce bir TV programında izlediğim gerçek bir yaşam öyküsünü anımsadım. Belkide sizlerin de bildiği bir hikayedir ama beni gerçekten cok etkilemisti.. Bazen insan her olanda bir hayır olduğuna inansa da hayatın akışına öyle bir kaptırıyor ki kendini , olumsuzluklar karşısında yelkenleri suya indiriveriyor, ümitsizliğe kapılıyor, dövünüyor, yakınıyor, hayata küsüyor belki de isyana kadar gidebiliyor Allah korusun...
Bir hapisanemizde geçiyor olay.. Hapisanedeki mahkumlara dini konularda bilgiler veren, ve tövbeyi , pişmanlığı, hayata yeniden başlamayı anlatmaya çalışan kısacası onlarla rehabilitasyon çalışmaları yapan bir ilahiyat hocası anlatıyor... Kadın mahkumlarla birbir görüşürken birisi dikkatini çekiyor. yeni bir mahkum bu, içe kapalı , ketum fakat depressif bir görüntüsü var. Onunla başbaşa görüşüyor ve sırrını öğrenmeyi başarıyor. Bu mahkum hanım başörtüsünü açarak kemoterapi nedeniyle saçsız kalmış başını gösteriyor ve anlatıyor; kendisi kanser hastası , ameliyat olmuş, tedavi uygulanmaya başlamış ama pek olumlu sonuçlanmamış... Zaten maddi olanakları hiç yok, tedavinin devamı imkansız ... Bu arada kardeşi bir gasp ve yaralama olayına karışıyor.. Aile toplanıyor kardeşini korumaya karar veriyor bu kızcağıza da " sen zaten ölüyorsun kaybedecek bir şeyin yok suçu sen üstleneceksin " diyorlar. Hem fiili hem de vicdani baskı sonucu suçu üstleniyor ve hapise giriyor , böylece tedavi imkanı olmayan hastalığı ile birlikte tamamen kaderine terkediliyor.. ailesinin onu feda etmeleri ve bu kendine reva görülen davranış onu iyice yıkıyor , tamamen hayata küsüp içine kapanıyor.. Hocamız ona verdiği söz üzerine kimseye kızın suçsuz olduğunu söyleyemiyor ama onu ikna ederek hiç olmazsa hastalığını hapishane müdürüne açıklamasına yardımcı oluyor.. Hapishane müdürü devreye giriyor ve hastalığı ağır şekilde seyreden hükümlü bayan GATA ya sevkediliyor. En güzel şekilde , en son tıbbi imkanlar ile tedavisine devam ediliyor. bu arada mahkeme süreci de devam ediyor.. Sanki Allah onu normal şartlarda imkansız olan tedavisini yaptırabilsin diye hapse yollamış... Yavaş yavaş sağlığına kavuşuyor... Mucize gerçekleşiyor ve yaşam devam ediyor.. Bu arada son mahkemesinde de ailesinin ona yaptığı baskı ve yalan yere suçlanması da açığa çıkıyor ... Hapisaneden aklanmış ve iyileşmiş olarak çıkarak yeni bir hayata merhaba diyor...
Evet acaba dikkat ediyormuyuz; etrafımızda cereyan eden ve bize kötü gibi görünen olaylar sonucunda biz ne gibi hayırlar elde ediyoruz... Belki hemen bunları farkedemiyoruz ama yıllar yıllar sonra ıyıkı de böyle olmuş demez miyiz çoğu kez...
O yüzden umutsuzluğa kapılmak, isyan etmek, karamsarlık, kötümserlik, şikayet bize göre değil....
Biliyoruz ama bir kez daha tekrar edip gönülden inanmalıyız ki her olanda bir hayır vardır...
Rabbim hepimize her durumda sergileyebileceği sağlam bir duruş, tefekkür, sabır, ihlaslı iman nasip etsin.
Bizleri olayların ardındaki gerçekleri görebilenlerden ve hakikate erenlerden eylesin
Sevgi ve dua ile..
Ozden