Sevgili Baba cım,
Allah’tan acil şifalar diler, “güneşin ışıkları” rumuzlu gönül dostumuzun dua dilenciliğine gönülden katılır, Allah ondan da razı olsun der ve de dualarımın sizlerle birlikte olduğunu belirtmek isterim.
Muş"un bir dağ köyünde dostlarla birlikte gezerken yaşlı bir karı kocayı gördüm...
Baktım bir kanepenin üzerinde oturuyorlar... İyice yaklaştığımda tezekten yapılmış evlerinin bahçesinde oturdukları kanepenin bir tarafının tamamen kırık olduğunu, kanepenin sağlam tarafına yanaşarak oturduklarını ve sohbet ettiklerini anladım...
Yüzlerinde bir tebessüm vardı...
Kanepenin bir tarafı tamamen kırılmıştı...
Evin halinden ve kari kocanın kılık kıyafetinden maddi durumlarının hiç iyi olmadığı ve yeni bir kanepe alacak güçlerinin olmadığı hemen anlaşılıyordu...
Selamlaştıktan sonra, "Kanepe kırılmış" dedim...
Yaslı adam büyük bir bilgelikle cevap verdi;
"Biz de sağlam tarafına oturuyoruz... Yetiyor bize..." Kadın da tamamladı; "He ya yetiyor bize bak ne güzeloturuyoruz"
Eşimin elini daha da kuvvetlice tuttum....
Öyle ya, "Aşk bu kanepe neden kırık, neden yeni bir kanepe almıyoruz" diye dırdır etmek, şikayet etmek yerine;
"Kanepenin sağlam tarafını paylaşmak" değil midir...?
En kısa zamanda görüşmek ve aynı havayı teneffüs etmek ümidiyle ellerinizden öper, saygılarımı sunarım.