Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Kainatın Efendisi'ne...
Gönderen : Semra İplikçi
Tarih : 6/18/2012 3:05:21 PM


 


                                      KAİNATIN, GÜLLERİN EFENDİSİ


 Bir gözümde hüzün, bir gözümde sevinç var. Sen yoksun diye gözümde hüzün, Miraç kandili diye; diğer gözümde sevinç…  Senin bize öğrettiğin “İnşirah”ı (gönül açılması, ferahlık), yüreğimden dolup taşarak “İNŞİRAH!” diye haykırmak istiyorum. “Sabır, sabır!” nidalarıyla da hayatımızdaki sınavları sorgulayıp, nerede olduğumuzu görmek ve bilmek arzusuyla dolup taşıyorum.


Nereye gidiyoruz? Güneşi balçıkla sıvamaya mı? Gerçekleri, ulvi değerlerimizi örtüp; o ışık saçan içimizi ısıtan güneşimiz, hazretimiz, güllerin efendisini yok saymaya mı? HAYIR! HAYIR! Güneş balçıkla sıvanmaz; kalbi sağır, kalbi kör olmayan hiçbir yürek buna dayanmaz. Basiret bağlanamaz!


Sensiz kolum kanadım kırık, sensiz yollar çukur, evler harap… Sensiz gönlüm gurbette. Bu hasretlik bitsin gayrı. Her seni anışımda, senin için gözümden akan her yaşta güllerin kokusu yayılır etrafa. Hüzünle bakan gözlerim birden gülümser, güller açar yanaklarımda.


Ey Güllerin Efendisi! Ey Hazretim, hasretim… Biz senin geçtiğin yollara serilerek ilerlemeye çalışıyoruz. Ama bizim bu serilmişliğimizi fırsat bilip, bizi ezip geçmeye çalışanlar var. Bilmezler ki bu serilişimiz; senin Hakka uzanan yoldaki rehberliğinin en ufak zerresini atlamadan, kokunu duya duya, emin adımlarla ilerleyerek yaradılışımızın gerçek sebebini unutmadan insan gibi yaşamak ve yaşatılmak arzusu ile yanıp tutuşmaktır. Bu kutsiyetle Hakka dökülen yaşlar ne gözyaşı kadehlerine sığar, ne de evrene… Ancak gönüllere dolar, derya gibi akar şelaleler gibi gürler.


Senin her sözün şifa, attığın her adım ilim, cihadın ise ibadet… İbadetinde sana karşı gelenler dişlerini döktü, sen ise onlara dua ettin. Sen bizlere tevazu kanatlarını indirdin. O kanatlara tutunanlar aydınlığa çıktı, kırmaya çalışanlar ise…


Menfaat ile ölçülen nefisler, gerçek kantarda ölçüldüğünde boş bir kefe ile karşılaşacaklar. Onlar; imanı beslemek yerine nefislerini beslediler, kantarın topuzunu kaçırdılar. O topuzun kafalara ineceği günü düşünmek bile istemiyorum. Mal zenginliği yerine kalp zenginliğimiz bol olsun.


Neden bilmediğimiz şeyin ardına düşüyoruz? Gül kokuları yayan Güllerin Efendisi bize bilinenleri gösterirken neden kibirin, bilmişliğin ardında yatan gerçek cehaletin kurbanı olalım?  “Allah temizlenip arınanı sever.” (Tevbe, 108)


Sen kainatın efendisi, sen nur saçan kandil! Senin ışığınla aydınlandığımızda biliyoruz ki “… Allah’ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin, günahlarınızı bağışlasın.”(Al-i İmran 31) emrine uymuş, gaflet çöllerinden uzaklaşmış oluyoruz.


Sen Abdullah’ın yetimi, Amine’nin emaneti… Bilir misin senin yokluğunla asıl bizler yetim kaldık.


Allah bizleri O’nun hidayetine erenlerden, senin ümmetin olarak yolunda cihad kazananlardan olmayı nasip etsin. İNŞALLAH!


 Sana ulaşmak için artık yürümek yerine koşuyor, koşuyorum; terimin her damlasında senin kokunu duyarak…


                                       Her günümüzün Miraç olması dileğiyle,


                                               Hasretinden HAZRETİNE,


                                                            


                                                      Semra İPLİKÇİ


 


Bütün insanlığın Miraç kandili kutlar, hayırlara vesile olmasını Yüce Yaradandan niyaz ederiz.


Çok muhterem mana büyüğümüz Sabri babacığımızın babalar gününü kutlar, kendilerine acil şifalar diler, gül kokan ellerinden öperiz. Allah’ın bize lütfu olan bu güzel Hz.insanı başımızdan eksik etmemesini ve kendilerinin de hayır dualarını bizlere nasip etmesini Rabbimizden dileriz.


                                                                           Kızınız Semra İPLİKÇİ  

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]