Muhterem hocam,
Size ve tüm dostlara selam ve hürmetlerimi sunarım. Allah,acil şifalar ihsan eder inşallah,dualarımız sürekli sizinle...
Hani bazı insanlar vardır, yaptıkları işi öyle severek, saygıyla ve incelikle yaparlar ki,ne iş yaparlarsa yapsınlar hayran olmamak elde değildir. Sizin kitaplarınızda da pek çok örneği vardır bu güzel insanların. Mevlüt Usta da onlardan birisi. Mevlüt Usta bir kasap, fakat sıradan bir kasap değil, yaptığı işi en iyi yapanlardan birisi. Onunla yapılan ve bir gazete çıkan röportajdan bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Kasap dediğin işini sevecek. Hatta müşterisini evdekilerden önde tutacak. Ben sabah 6’da kalkar, lokantaların etlerini hazırlarım. Dükkânın önüne su serperim, çiçeklere bakarım. Çayımı alır kapıya çıkarım, gelen geçenle selâmlaşırım.Akşam on civarında kapatıyoruz. Şimdi adam sana güvenmiş, trafik derken gecikmiş, et alamadan evine gelmiş. Olmaz. Temizlik çok önemli sonra. Bu dükkan her akşam dağıtılır, sabah kurulur sil baştan.Her taraf kaynar sularla silinir, dip köşe paspaslanır.Saygı,güler yüz bunları söylemiyorum bile.Kasap kendine vakit ayıramaz, dükkandan kopamaz. Ben nişanlandığım gün de çalışmıştım mesela. Cenaze olur, gidemezsin. Akşam beni davet etseniz gelemem, köftecinin etini çekeceğim zira. Kesilmiş et beklemez ki, başka mal olsa dursun, at kenara.Sonra bakımlı olacaksın, et kokmayacaksın, gören kuyumcu sanacak.Ve bıçak eline yakışacak. Geçen bir cerrah geldi, “Akşama kadar et kesip yoruluyorum ama seni seyrederken dinleniyorum inan.” dedi. Beceriksiz birini asla seyredemem, inanın sıkıntı basar. Fıkrayı bilirsin Kayserili trende pastırmasını kaybetmiş, söylenip duruyor. Hanımı ne üzülüyorsun ya demiş, hepsi topu topu yumruk kadar parça. Yok ondan değil, demiş. Şimdi kesmesini bilmeyen birinin eline geçecek, canını çıkaracak!”
Bir insan işini iyi yaptığı zaman,bir cerrah bile Mevlüt Usta gibi bir kasabı hayranlıkla seyredebiliyor.Peki işimizi sevmenin ve iyi yapmanın sırrı ne? Bunun sırrı sizin de yazılarınızda belirttiğiniz gibi hayatta küçük büyük demeden herşeye önem vermekten, sadece işimizde değil hayatımızın her anında ne yaparsak yapalım o işi severek, saygı duyarak, en iyisini yapmaya çalışmaktan geçiyor. Biz tüm hayata ve kendimize ne kadar saygı duyarsak, o kadar yaptığımız işe yansıyor. İşte o zaman ne yaparsak yapalım hayatta saygı gören, sevilen, aranılan bir insan oluyoruz.
Saygı ve sevgilerimle
Öğrenci