Sayın Özden Çiçek,
28.12.2006 tarihli mailinizi aldım. Efendim, yine sizden inanılmaz güzellikte bir mail geldi. Özellikle kurban bayramı nedeniyle kurban kavramına eğilmeniz, fevkalade güzel yorumlar getirmeniz beni çok duygulandırdı. Ramazan bayramını şeker bayramı yapan çarpık zihniyet, kurban bayramını da et bayramı, kavurma şöleni haline dönüştürmek için elinden geleni ardına koymuyor. Kurban denince yalnız ortaklaşa dana almak veya koyun almak şeklinde bir düşüncenin gelmesi akla ne kadar acıdır, açık söyleyim beni üzüyor. Bunlar acaba neyin simgesi? Gerçek manada kurban edilecek olan nedir? Ve bunları düşünen ne kadar insan vardır. Biz kötü itiyatlarımızı, egoizmimizi, bencilliğimizi, kıskançlığımızı, yalnız benim olsun firavunluğunu, kinimizi, öc almak, intikam almak duygumuzu Allah yolunda feda etmedikçe acaba kurban kesmiş olur muyuz? Bütün bunların irdelenmesi gerekiyor. İslamı kalbinin derinliklerinde duyan, hisseden bir insanın yalnız kan akıtmakla her işi bitireceğini sanmıyorum. Hayat, bizden her an yeni bir hamle, yeni bir aşk, yeni bir heyecan bekliyor. Bizim iki günümüzün birbirine eşit olması yasaklanmış. Hep daha iyiye, daha güzele doğru sonsuz bir yarış var. Her gün hatta her saat kendi kendimizi aşmak zorundayız. Elimizden geldiği kadar, gücümüzün yettiği kadar kendimizi, kalbimizi eğitip arındırmak bütün kinleri, nefretleri, düşmanlıkları bir yana bırakıp her zerremizi sevgiyle, saygıyla, edeple doldurmak durumundayız. İşte bütün negatifliklerden arınabilmemiz için, silkinip ayağa kalkabilmemiz için kurban bayramı ne güzel bir fırsattır. Allah, bugünleri değerlendirebilmeyi, hakkını verebilmeyi bize de bütün insan kardeşlerimize de nasip etsin. Size, eşinize, kıymetli yavrularınıza hepsi birbirinden güzel, hayır dolu, iyilik dolu, sevgi dolu bayram günleri diliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :