Merhaba efendim,

Gıyabımızda da olsa güzel bakışınız ve güzel duygularınızın fakiri mutlu ettiğini söylemek isterim, izninizle...

Bu satırları yazmamın da sanırım esas nedeni budur.

..................

Zaman zaman gönlüme gelen bir soruyu size sormak isterim.

1965 - 67 yıllarında ilkokul 4 ve 5 de öğretmenimiz olan kişi o zamanki çocuk şahsıma karşı çok iyi (% 2 - 3'e girdiğim için...) davranmasına rağmen 300 - 500 öğrenci, bir o kadar veli, ortalama 3 semte korku ve endişe salan ilginç bir şahsiyetti. Dağarcığımda onunla ilgili 20'den fazla anektot vardır. Ortalama 19 tanesi insanları kırmak, azarlamak ağır hakaretlerle dolu laf aramızda...

Sorum şu izninizle:

Bendeniz, bu konudan söz açıldığı zaman bu anılarımdan nasıl bahsetmeliyim? Ki toplumda ayıplanmayalım, Allah (CC) ve Habibi karşışında mahcup duruma düşmeyelim.

İlerde bir ihtimal yazı yazmaya kalksak bu durumdan nasıl bahsetsek edebe ve vicdana uygun olur? Ya da hiç değinmesek mi?

[ Bu kişinin yaklaşık 1980'li yıllarda rahmetli olduğunu düşünüyorum.]

........

Sizinle 7 - 8 yıl önce Samiha Ayverdi Hanım'ı anma toplantısında karşılaşmıştık. Siz TV'de anlattığınız Kasap-Testici (Karpuzcu) kıssasından bahsetmiştiniz kısaca... Bendeniz bu karşılaştırmayı çok beğendiğimi söylediğim için açılmıştı konu...

5 - 10 dakika da olsa gösterdiğiniz abilik ve amcalığınız için de  acizane teşekürlerimi sunuyorum.

Kabul ederseniz dualarınızı talep eder, hürmet ve sevgilerimi yine acizane olarak göndermek isterim.

Yusuf İnan

Ziraat Müh. (=Bahçevan olamamış)

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :