Sayın Hatice Hakeri,
29.12.2006 tarihli mailinizi aldım. Efendim, inanılmaz güzellikteki mailiniz beni ağlattı. O kadar duygulandım ki aklıma Nazım Hikmet’in o çok sevdiğim mısraı geldi:
“Ferhat Usta, Ferhat Usta, neden güzellik ağlatır insanı”
Hele sona eklediğiniz Şenay Hanımın şiiri inanılmaz güzellikte. O da insana Beethoven’in dokuzuncu senfonisini hatırlatıyor. Evet, hayat bayram olsa. Aslında hayat bir bayram. Hem de muhteşem bir bayram. İnanılmaz güzellikte bir bayram. Ama biz sürekli olarak egomuzla, nefsaniyetimizle, aşırılıklarımızla, edep dışı düşünce ve davranışlarımızla ortaya koyduğumuz çirkinliklerden o güzelliğe sürekli gölge düşürüyoruz. Adına hayat dediğimiz olayın bir cennet yaşantısından farkı ne? Dağlarıyla, denizleriyle, gökleriyle, bulutlarıyla, çiçekleriyle, kelebekleriyle, insanlarıyla dünya güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel. Sadece bir kelebeğin kanatlarını incelesek gördüğümüz güzellik karşısında secdeye kapanmamak mümkün mü? Ama nefsimizin azgınlıkları, küstahlıklarımız, şımarıklığımız, nankörlüğümüz hep birer engel olarak çıkıyor karşımıza. Ne olur, bir aşka gelsek, soyunsak nefsaniyetimizden. Benliğimizin kirli elbiselerini birer birer bıraksak, aşka gelsek. Yüce Yaradanımızın önünde secdeye varsak.
“Ne olur kirlenmesek, temiz kalsaydık
Dünyanın aldatıcı renklerinden soyunsaydık
Ah, güvercinler gibi böyle saf
Şadırvanlarda kanat çırpsaydık”
İşte bu güzel bayram günlerini vesile yapsak, bütün dargınlıkları, kırgınlıkları, küskünlükleri unutup en temiz sevgilerle birbirimizi kucaklasak. Beethoven’in dokuzuncu senfonisinde olduğu gibi
“Birleşiniz insanlar, kardeş gibi olunuz”
diyebilsek.
Neden olmasın? Kimbilir, bir gün belki...
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hayata selam Yazan Hatice Hakeri
Cvp: Hayata selam Yazan Sabri Tandoğan