Sevgili Sabri Baba cım,
Hürmetle ellerinizden öper, müsaadenizle okuduğum bir yazıdan yola çıkarak bir şey öğrenmek isterim.
İnsan dünyaya geldiğinde önüne karışmış, düğümlü bir iplik tomarı getirilir ve onu kopartmadan, düğümlerini teker teker çözüp bir makaraya sarması söylenirmiş. İnsan da teker teker düğümleri çözüp ipi sarmaya başlarmış. Her düğümü çözdüğünde ‘Oh ya Rabbi çok şükür’ der fakat hemen arkasından bir düğümle daha karşılaşırmış. Bu misal, insanın dünyevi hayatını çok güzel anlatmaktadır. Zira herkes, bir gün yeni bir problemle karşılaşmakta ve tam “oh” diyeceği anda, karşısına başka bir problem daha çıkmaktadır.
Bunlardan kurtulmanın tek yolu “Allah’ım iplik de , düğümleri de senin olsun. Ben teslim oldum” demektir. İnsan ancak bu şekilde mi rahata kavuşur? Ben de tam teslimiyet gerekir diye düşünüyorum ancak bunu gerçekleştirmenin çok kolay olmadığını da biliyorum, teslimiyeti kolaylaştırmak için neler yapılırsa daha kolay olur.
Saygılarımla,
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Biz üzerimize düşeni yapalım Yazan Güler
Cvp: Biz üzerimize düşeni yapalım Yazan Sabri Tandoğan