Çok değerli büyüğüm Sabri bey.
Ellerinizden öpüyor, acil şifalar diliyorum. Bundan bir süre önce başıma gelen ilginç bir olayı burada sizinle paylaşmak istiyorum. Bir gün öğle vakti evde oturuyordum. Üzerimde biraz halsizlik, biraz baş ağrısı vardı. Sanki grip başlangıcı gibiydi. Ancak çok tuhaftır, o gün hava soğuk değildi. Üstüm açık yatmamıştım, cereyanda kalmamıştım. Çok şükür bünyem de kuvvetlidir, kolay kolay gribe yakalanmam. Bir anlam verememiştim. Bir saat kadar sonra yemek için dışarı çıkacaktım. Genelde tercih ettiğim iki lokanta vardı. İkisinden birine gidecektim. Sonra aklıma önce siz, sonra da rahmetli Azize hanım geldi. Azize hanım KELAMI HAKTAN ALIN dermiş. Bunu göz önüne alınca yakındaki lokantaya gitmem gerekiyordu. Ama ben hata ettim, uzaktaki lokantaya gittim. Çünkü oranın yemekleri daha lezzetliydi. Nefsime uydum. Kelamı Haktan almadım. Yolda giderken sevmediğim bir tanıdığa rastladım. Nezaketen selam verip geçtim. Tabi onu görünce onunla olan kötü anılarım aklıma geldi. Boş yere moralim bozuldu. Akşam pişman oldum, hatamı anladım. Yakındaki lokantada yeseydim o kimseyle karşılaşmayacaktım. Tabi ben bu kadarla atlattığımı sanıyordum, yanılmışım. O sevmediğim tanıdığım beni gördüğünü başka bir tanıdığa söylüyor. O kimse de bir müşkülü için beni arıyor. İki akrabamın arası açıkmış, onlar arasındaki meseleyi ben halletmeliymişim. Sonunda meseleyi hallettim, fakat her iki tarafın da anlayışsızlığı ve bencilliği beni yıprattı. Ben gut hastasıyım. Bir şeye üzülünce ayağım şişer. O gün akşam ayağım şişti. Gutun ilacı var fakat kullanımı biraz riskli. Düşük doz alırsanız şişlik inmiyor, yüksek doz alırsanız çok ciddi yan etkileri var. İki ucu keskin bıçak. Sözün özü, kelamı Haktan alsaydım o kimseyi görmeyecektim ve tüm bunlar başıma gelmeyecekti. Ben rahmetli Azize hanım ile tanışmadım. Onu sizin yazılarınızdan tanıyorum. Belli ki kendisi çok mübarek bir insanmış. Allah mekanını cennet etsin.
Efendim, kıymetli vaktinizi aldım. Tekrar ellerinizden öper, acil şifalar dilerim.
Kenan