Muhterem hocam
Size ve tüm dostlara en derin selam ve hürmetlerimi sunarım.
Nejla Hanımla ilgili yazınızı üzüntüyle okudum. Yazınızı okuduğumda hemen aklıma sizin bir konuşmanız geldi.O konuşmanızda şöyle demiştiniz:
“Efendim sizi çok seven ve size hayran olduğunu söyleyen öyle insanlar oluyor ki, bir bakıyorsunuz,o insanda bir surat,bir çehre;şaşırıyor,ne olduğunu anlamıyorsunuz.Bu durumda yapılacak tek bir şey var.Allah’ım demek.Eğer benim ona karşı bir kusurum olduysa beni affet.Eğer onun bana bir kusuru varsa ona hidayet ver,onun iki dünyasını da cennet yap.”
Bu söz,insanı mutluluğa götürecek altından daha değerli bir öğüttü.Sizden çok şey öğrendim fakat öğrendiğim en büyük şey bize ne kötülük yapılırsa yapılsın, kötülüğü unutmak ve affetmek.O kimseyi affettiğimizde aslında en büyük iyiliği kendimize yapmış oluyoruz ve en büyük yükten kurtuluyoruz.Eski dostumuz bile olsa kimse bizi sevmek,ziyaret etmek,yemek yapmak, hatta selam vermek bile zorunda değil.İnsanları ve hayatı olduğu gibi kabul ettiğimiz ve sadece insanların iyiliğini düşündüğümüz zaman hiç kimse içimizdeki hayat ışığını söndüremiyor.
Saygı ve sevgilerimle
Öğrenci