Sayın Hayrinnisa Hanım,

8.10.2012 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, acaba bu maili yazarken bazı hususlar da objektif kalamadın mı? şimdi talebenle gelmişsin, ve ben uykusuz bir gecenin ertesinde dalmışım. Beş aydır hasanede yatan bir kimse için bir saatlik bir uyku bile ne kadar kıymetlidir. Ve sen hemen buradan bir kırgınlık çıkarıyorsun. Bilmiyorum, bunda ne kadar objektifsin? Vahap Beyi ne kadar sevdiğimi yakınımda olanlar bilir. Ben ona hep her şeyim gözüyle baktım. Biliyorum, Vahap Bey’in hastane fobisi var. Ona saygı duyuyorum. Ama hiç olmazsa arada sırada telefon edemez miydi? Buna öyle muhtaçtım ki. İnsanın bazı zamanları oluyor. Rahmeti Rana’nın Hakka göçtüğü zamanda olduğu gibi. İnsan, penceredeki bir sinekten bile medet umuyor.

Değerli Nisa, bu mailinle beni ne kadar üzdüğünü, kırdığını bir bilsen…

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :