Sevgili BABACIĞIM;
Selam, sevgi ve saygılarımla; hayırlı günler diliyorum. "Yunus" ile geçen bir gece: Komşu çocukları bizim evdeler. Biraz oyun oynadıktan sonra sıkıldıklarını anladım, onlara kitap okumak istermisiniz diye sorduğumda hepsi mutlu olmuşlardı.Küçük kızımla kitaplığa, kitap seçmek için gitmişler; geldiklerinde Sizin kitaplarınızdan mavi renkli seçilmişti. Renk seçiminde biraz zorlanmışlar. Kırmızı mı? Mavi mi? Mavide karar verilmişti. Kitabı okumaya kızım başlıyor. Birinci konu"Büyük Hak Aşığı Yunus Emre". Konu büyük zevkle okunuyor; okurken çocukların sorularıda oluyor tabi;
-Anne, Sabri Baba küçük yaşta yaşadığı olayları nasıl böyle net hatırlıyabiliyor?
-Beş kuruşa bir kitap alınabiliyor mu? gibi.
Kitap okunurken kızımın sağ ve sol yanındaki kız arkadaşları büyük huşu içinde dinleyişleri ve mutlulukları dikkatimi çekti. Yarabbi dedim bu küçücük çocuklar, bu konuyu nasıl böyle içten dinliyorlar diye düşündüm. O sırada elimde kamera olmasını ve onların o hallerini çekmek isterdim. Konu bittiğinde, konunun özetini ben istemeden yaptılar.
Çocuklara Yunus'dan akıllarında kalan bir söz var mı diye sorduğumda; tekrar kitaba baktılar: Kızım "Dağ ne kadar yüce olsa da, yol onun üstünden aşar", Komşumuzun çocuğu, titrek ve çekingen bir ses tonuyla:"Gelin tanış olalım,işi kolay kılalım. Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz" dedi. Büyük "Yunus" gecemizi de, ruhumuzu da ısıtmıştı. Mekanı cennet olsun.
Selam ve saygılarımla, Allah'a emanet olunuz.
Kızınız; Gülden BULUT