Gönülden Merhaba!

Sn. Münir Arıkan bir düşünce koçu.. Güzel yazılarını zaman zaman okuma imkânı buluyorum.. "Kırkına merdiven dayadığı" için derin bir iç muhasebe neticesinde şunları söylüyor..

"............

Ve en önemlisi, ellerime aldığım bir kalemle ya da dokunduğum bir klavye ile bir daha asla kem sözlerin sahibi olmayacağımı öğrendim.

Nasip kırkına dayarken kırmakmış kalemi. Kötü yazacak tüm kalemlerimi kırdım. Klavyeleri parçaladım. Artık ben ölene kadar hep iyilik yazıları dökülecek önümdeki bembeyaz kağıtlara ve ekrana. Kağıtları kirletmemeyi, ekranları size bağlanan tüm ümitler gibi karartmamayı öğrendim.

Yaşadıkça öldüğünü görme sendromundan, öldükten sonra yüzyıllarca yaşayacak ölümsüzler kervanına katılmakla mümkün olabileceğini öğrendim.

Şimdi kervan çıktı yola.

Umarım ki rotası, durakları ve menzili ile sonu hayrola." (Ref:http://www.yenibiris.com/CareerSupport/DisplayArticle.aspx?VID=5746&Archive=1 )

Okuyucusu olarak Münir Bey'in duasına âmin diyorum.. Ardından, kırkına merdiven dayamış bir insan olarak kendi duamı hatırlıyorum.. Rumuzla yazdığım için bu duayı bu defa alenen paylaşmaktan çekinmiyorum..

"Yâ Rabbi! Değil bir fiil; bir fikirle bile olsa kullarının hukukunu ve senin hududunu çiğnemek sakarlığından koru... Değil bir söz bir bakışla bile; değil bir davranış bir duruşla bile kullarının hukukuna ve sana karşı sakarlıktan koru... Ne kadar korursan o kadar koru! Ben sakarlık yaparım.. Sen, kullarını benim sakarlığımdan koru... Beni de başkalarının sakarlığından... Âmin.." (Bu dua bana birkaç beden büyüktür.. Beni dualarda sakarlık etmekten koru..)

Kırkına merdiven dayamak bizlere (Münir Bey ve bendenize) bunları söyletti.. Sn. Abdurrahim Karakoç'a da Bayram şunları söyletmiş...

"Çift bayram tanırız ışıktan, nurdan
Birisi Ramazan, birisi Kurban...
Ya Rab, bayram eyle bayramımızı
Yıka gönülleri kirden, çamurdan"

Ya Rab, bayram eyle bayramımızı... Bayramımız bayram olsun... Bayramınız mübârek olsun...

En kalbî saygılarımla,

Kardan Adam

Not: Değerli Üstâdım! Bilim dünyası hakkında nezâket gösterip "yanılıyorsam söyleyin" demişsiniz.. Meselenin nezâketi içerisinde yanıldığınızı söylemek -maalesef- mümkün değil! Keşke hep beraber yanılıyor olsaydık...

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :