Konu : Bandırmalı Tatlıcı Ali Öztaylan Efendi'yi anma toplantısından notlar
Gönderen :
Kenan Özdemir
Tarih :
11/13/2012 11:31:12 AM
Sabri bey hayırlı günler diliyorum. Ben geçen ay Bandırmalı Tatlıcı Ali Öztaylanı anma toplantısına gittim. O toplantıyla ilgili izlenimlerimi burada anlatmak istiyorum. Toplantıdan birkaç gün önce bu siteye mail atıp toplantıyı haber veren Abdüsselam isimli veya rumuzlu arkadaşa teşekkür ediyorum. İlahiyat fakültesinde öğretim üyesi olan iki kişi, bir eski bakan, bir yazar ve merhumun bazı akrabaları söz alıp konuştular. Bana ilginç gelen sözleri buraya yazmak istiyorum. Rahmetli Ali beyin çok geniş bir kütüphanesi varmış. Bir gün birisi soruyor: Bu kitapların hepsi sizin mi? diyor. O da estağfurullah, kitaplar şahısların olmaz diye cevap veriyor. Rahmetli Ali bey bayramdan birkaç gün önce genelev patronuna telefon edip şöyle diyor: Bayramda kadınlar çalışmasınlar, zararınız neyse ben ödeyeceğim. Bayram süresince ben , hanımım ve çocuklarım onlara hizmet edeceğiz. Ali bey, manevi gözle baktığı zaman o kadınların bayram günlerinde neden bizim ailemiz yok, neden bizim yuvamız yok diye haykırıp ağladıklarını görüyor. Konuşmacılardan biri merhumdan bahsederken MALUMAT ARTTIKÇA MEÇHUL DE ARTAR dedi. Yani bazı insanları tanıdıkça aslında tanımadığınızı fark edersiniz. En soz söz alan merhumun oğlu Cemal Öztaylan da kendi babasını 60 senede tanıyamadığını itiraf etti. Rahmetli Ali bey Muhammed Hamidullah ile tanışmak için Parise gidiyor. Pariste saatlerce adres arıyorlar. Sonunda onun oturduğu apartmanı buluyorlar. Asansör yok. Kalp hastası olmasına rağmen merdivenleri çıkıyor. Bakıyor ki Muhammed Hamidullah evde yok. Geri dönüyorlar. Apartmanının dışında karşılaşıyorlar. Birbirlerinin dilini bilmemelerine rağmen bir müddet karşılıklı bakışarak anlaşıyorlar. Sabri bey benim diyeceklerim bu kadar. Tekrar hayırlı günler diliyorum. Kenan Özdemir.
|